Translation of "있도록" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "있도록" in a sentence and their turkish translations:

대화할 수 있도록 말이죠.

bir sohbete ilham veren dünyalar.

쉽게 선택할 수 있도록 설계해보세요

Daha kolay hâle getirmek istediğiniz kararlar için düzenleyin.

의사결정의 질을 향상시킬 수 있도록

daha adil yaklaşma imkanınız olduğunu söylemek istiyorum.

명태 어획량을 가늠할 수 있도록

mezgit balığı stoğunun büyüklüğünü

건설할 수 있도록 적극 추진하였습니다.

yerden daha yüksekte ve daha büyük bariyerli yapılması için savaşmış.

감을 잡을 수 있도록 말해드리면

Bunun ne anlama geldiğini söyleyeyim:

분만실에서 목에 찰 수 있도록 말이죠.

bu kolyeyi doğum sırasında da taksın diye.

한 엄마와 아기와 함께 있도록 했어요.

bir anne ve bir küçük çocuğu koyup

이 연구가 진전될 수 있도록 해주셨습니다.

baş rahibenin yanına gittim.

결과를 자세히 볼 수 있도록 확대했습니다.

detayları görmek için büyüttük.

모두가 깨달을 수 있도록 만드는 것입니다.

Şu anda normal zamanlarda olmadığımızı herkese hatırlatmak.

우리가 이것을 지능적으로 이해할 수 있도록 말이에요.

Hepimiz bu durumu anladık değil mi ?

성장하고 번영할 수 있도록 싸울 기회를 줍니다.

büyümeleri ve gelişmeleri için bir mücadele şansı verelim.

연령에 맞게 취업할 수 있도록 하는 것입니다.

veya yaşına uygun bir işte çalışsın istiyoruz.

청년들이 알 수 있도록 바로 번역되어지길 바랍니다.

Dünyanın herhangi bir yerinde gençlerin kendi dilerinde

이는 다른 사람들도 이 감정을 느낄 수 있도록

Bu bana aynısını diğerlerine yapmak üzere

학기를 마치거나 학년을 무사히 마칠 수 있도록 했습니다.

dönemlerini veya yıllarını aksatmadan bitirmelerine yardımcı olmak için.

그걸 즐기며, 쉽게 찾아볼 수 있도록 만들고자 했습니다.

eğlenceli ve keşfetmesi kolay olmak.

이러한 가능성들을 시험해 볼 수 있도록 해준다는 것입니다.

bu olasılıkları test etmemize olanak sağlıyorlar

그 상황을 극복할 수 있도록 도와주는 실업보험이 있습니다.

işsizlik sigortası, idare edebilmeleri için onların yanındadır,

그로인해 팀원들이 리더쉽 기술을 향상시킬 수 있도록 말이죠.

ve başarılı şekilde beyin fırtınası yapıp

이 방법은 일을 훨씬 쉽게 시작할 수 있도록 도와주고

Bu, bir şeye başlamayı çok daha kolay hale getirecek

여성들과 아이들에게 성을 완전히 소유할 수 있도록 자율권을 준다면

kadınların ve kızların, onu tamamen sahiplenmesini sağlamak da

우리 행성을 더 잘 이해할 수 있도록 설계된 로봇이죠.

yeni bir tür robot göstermek istiyorum.

우리가 자신보다 큰 무언가를 창조할 수 있도록 영감을 주며

sağlayacak kendimizden daha büyük bir şey yaratmak için

재빠르게 생각할 수 있도록 난상토론(브레인스토밍)도 시작 했어요.

daha hızlı düşünmeleri için tüm ekip üyelerime doğaçlamayı öğrettim.

바로 이 혁명이 텅 빈 공책을 채울 수 있도록 도와주었고

bu devrim

경제적, 사회적으로 강력한 영향을 전 세계에 줄 수 있도록 노력해야 합니다.

sermaye ve gayretle takip etmek için çaba göstermeliyiz.

‎동물들이 야생의 생활 방식을 ‎되찾을 수 있도록 ‎완벽한 환경을 제공하고 있습니다

hayvanların vahşi yaşamlarına dönmeleri için mükemmel bir ortam sağlıyor.

우리가 매일 지니고 다니는 숨겨진 재능과 열정을 마음껏 드러낼 수 있도록

her gün barındırdığımız gizli yetenekleri ve tutkuları

비록 확신이 없더라도 많은 이들이 저와 같은 일을 시행할 수 있도록

umarım bu diğerlerini de çok emin olmasalar dahi