Examples of using "Aria" in a sentence and their turkish translations:
Biz temiz hava soluyoruz.
Havasız hiçbir şey yaşayamazdı.
Kendi kendine gelin güvey oluyorsun.
Hava yoluyla gitmen ne kadar tutar?
Bizim temiz havaya ihtiyacımız var.
- Lastik hava sızdırıyor.
- Lastik hava kaçırıyor.
- Tom boş gözlerle uzaya baktı.
- Tom boş gözlerle önüne baktı.
Onlar şapkalarını havaya fırlattı.
Havasız yaşamak imkansızdır.
Hava olmadan yaşayamayız.
Uzayda hava yoktur.
Şu ayakkabıları havalandır.
Ellerinizi havaya kaldırın.
Ay üzerinde hiç hava yoktur.
Bizim havamız kirlidir.
Biraz hava almam gerekiyordu.
Lütfen odayı havalandır.
Biraz temiz havaya ihtiyacım var.
Düşman köprüyü uçurdu.
Buradan soğuk hava geldiğini hissedebiliyorum.
Temiz hava ve yüze vuran güneş ışığı.
Helikopter havada uçuyordu.
O yatak dışarıda havalandırılmalı.
Tom sıkılmış bir hâlde oraya oturuverdi.
Kentimizde hiç kirli hava yok.
Bir odada klima olmadan uyumaya alışkınım.
Bu, temiz havayı şimdiye kadar ilk kez soluyuşum.
Hava değişikliğine ihtiyacınız var.
Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.
Atmosferde ne kadar yüksekte seyahat edersen o kadar az hava vardır.
Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.
Rüzgâr şiddetini iyice arttırıyor.
Dinamitle büyük bir kayayı havaya uçurduk.
Tom bozuk parayı havaya attı ve sonra onu yakaladı.
Hava yoksa insan on dakika bile yaşayamaz.
bu tür siyah topların yanında
Burada bir yılan var ve tüm ilaçlar... Mahvolmuş.
Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.
fakat güzel, solunabilir hava sadece 8-11 kilometre kalınlığında,
TV izlemek yerine dışarı çık ve biraz temiz hava al .
Yaşayan hiçbir şey havasız yaşayamazdı.
Konuları sallantıda bırakmayı sevmiyorum.