Examples of using "Senza" in a sentence and their turkish translations:
Sen vicdansızsın.
Sen umutsuzsun.
Param bitti.
- Abartmadan bahse gir.
- Abartmadan bahis oyna.
Nefes nefese koştum.
O haber vermeden geldi.
O bildirmeden geldi.
O çocuksuz öldü.
Sensiz ölürdüm.
Hayatım sensiz anlamsız olurdu.
Sen gerçekten ümitsizsin.
Bensiz devam edin.
- Bensiz git!
- Ben olmadan git!
Neden nefes nefese kaldın?
Gözlüksüzken iyi görünüyorsun.
Bilgi olmadan geri gelme.
Aralıksız yağmur yağdı.
Ne söyleyeceğimi şaşırdım.
- Ne diyeceğimi bilemiyorum.
- Söyleyecek söz bulamıyorum.
- Nutkum tutuldu.
- Diyecek bir şey bulamıyorum.
Onlar sessizler.
O, düşünmeden hareket etti.
Ben umutsuzum.
O utanmaz.
Benzinim bitti.
Sabunumuz kalmadı.
Onlar suskun bırakıldı.
acımasızca.
Şüphesiz.
Küsmece darılmaca yok!
Herhangi bir hile yapma.
Tom olmadan ne yapacağım?
Para olmadan yaşayamazsın.
Düşünmeden hiçbir şey söyleme.
Sormadan bir şeye dokunmayın.
Herkes soluyarak konuşuyor.
Ne beyinsiz bir aptal!
Herkes suskundu.
Bir vasiyet yapmadan öldü.
O bir varisi olmadan öldü.
- O bir varis olmadan öldü.
- O bir varis bırakmadan öldü.
Affedersiniz, wasabisiz lütfen.
Bensiz devam edersin.
Biz sen olmadan iyi yapacağız.
Ben olmadan iyi olacaksın.
Sensiz üzgünüm.
Bensiz devam etmelisin.
Sensiz ne yapacağım?
Sen oraya bensiz gidiyorsun.
- Biz gideceğiz ama sen gelmeyeceksin.
- Biz gideceğiz ama sensiz.
Bensiz yemek yeme.
Bir şapka olmadan gitmeyin.
- Sensiz nasıl yaşarım?
- Sensiz nasıl hayatta kalacağım?
- Bunu izinsiz yapmamalısın.
- Bunu izinsiz yapmaman gerekiyor.
bir diğer yandan yanıtlara rastlayamıyor, harekete geçildiğini görmüyordum.
O, çok kalpsiz.
Düşünmeden hareket ettim.
O, çalışmadan öğrenmek istiyor.
Tom düşünmeden hareket etti.
Onsuz idare edeceğiz.
Tom mirasçı bırakmadan öldü.
- Tom olmadan gitmeyeceğim.
- Tom'suz gitmem.
Bana veda etmeden gitti.
Onsuz ayrılacağız.
Dan Linda'yı parasız bıraktı.
Bunu kimseye danışmadan yaptım.
Bazen parayı tüketirim.
korkusuz bir şekilde.
Farklı kararlar almak için
hava akımı olmayan tünel mi?
- Sen umutsuzsun.
- Tuysem.
Abartmadan kumar oyna.
Ümitsiz.
Temelsiz spekülasyonlar.
- Konuşmadım.
- Ben suskundum.
Buzsuz çay.
Biz umutsuzuz.
O, aksansız konuşur.
- Bu glutensiz mi?
- O glütensiz mi?
O hoşça kal demeden evden ayrıldı.
O kuşkusuz geç kalacak.
Sessizce hareket et.
Yardımın olmasaydı, boğulurdum.
Sensiz yalnızım.
Biz bunu sensiz yapmayacağız.
Havasız hiçbir şey yaşayamazdı.
Şarapsız bir yemek güneşsiz bir gün gibidir.
Bitkiler susuz ölürler.
Tom'suz gitmeyeceğim.
Kitapsız bir oda, ruhsuz bir beden gibidir.
Tom olmadan gitmiyoruz.
Onsuz gitmek zorunda kalacaksın.
Onu herhangi bir sorun olmadan yaptım.
Birçok kişi işsizdi.
Bensiz gitme.
Biz gıda olmadan yaşayamayız.
Tek kelime söylemeden çıktı.