Examples of using "Pura" in a sentence and their turkish translations:
Biz temiz hava soluyoruz.
O tam bir spekülasyondur.
Su saftır.
Hava bu çevrede saftır.
Bu yüzden bu tam bir başkaldırıydı.
Saf güzellik.
Bu saf ikiyüzlülüktür!
O saf şanstı.
Tek hissettiğim şey onun saf ihtişamıydı.
Su temizdir.
Onun bize anlattığı her şey sadece uydurmaydı.
O tamamen zaman kaybı.
Bu, temiz havayı şimdiye kadar ilk kez soluyuşum.
Bu sade varsayım.
Saf su günlük yaşantımızda gereklidir.
Bu tartışma etkili konuşma sanatından başka bir şey değil.
O, mutlak gerçektir.
"Görünüşe rağmen, sen bir sapıksın." "Ben bir sapık değilim. Ben saf ve masum bir genç kızım." "Evet, evet, yok daha neler."
Tanrı altın bir tahtta bulutların içinde yalnız oturan sınırlı bir kişi değildir. Tanrı her şeyin içinde yaşayan saf Bilinçtir. Bu gerçeği anlamak için, herkesi eşit kabul etmeyi ve sevmeyi öğrenin.