Examples of using "Világosan" in a sentence and their turkish translations:
bizler çok, çok açık olmalıyız ki
- Açıkça konuşun.
- Açık konuş.
Bunu masaya yatıracak olursak
Tom kendini açıkça ifade etti.
Bir konuda açık olmak istiyorum.
Belki kendimi anlatamadım.
Ben onunla alışverişe gitmeyeceğimi ona açıkça söyledim.
O bana ilk ve son kez beni tekrar görmek istemediğini söyledi.
Ayrıca en hasta olduğum zamanlardaki netlik hissini de özlemiştim.
O, toplantı için onu zamanında yapamadığını açıkladı.
Elinizden geldiği kadar kendinizi açık biçimde ifade edin.
Tom mümkün olduğu kadar kısa sürede parasını geri istediğini açıklığa kavuşturdu.
Onunla birlikte alışverişe gitmeyeceğimi ilk ve son olarak ona söyledim.