Translation of "Dolgokat" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Dolgokat" in a sentence and their turkish translations:

- Tom lerendezi a dolgokat.
- Tom megjavítja a dolgokat.

Tom şeyleri onarır.

- Szeretek új dolgokat megpróbálni.
- Szeretek új dolgokat kipróbálni.

Yeni şeyler denemekten hoşlanırım.

Különböző dolgokat szeretnénk.

farklı şeyler denemek istersin.

Csodálatos dolgokat tehetünk.

mucizevi işler başarabiliriz.

Mostanában elfelejtek dolgokat.

Son zamanlarda işleri unutuyorum.

Néha elfelejtünk dolgokat.

Bazen bir şeyleri unuturuz.

Összeszedtünk dolgokat az államtól.

Devletten bir şeyler topladık.

Tom antik dolgokat gyűjt.

Tom antikalar toplar.

Szereti az antik dolgokat.

O, antikaları sever.

Tudjuk kezelni a dolgokat.

İşleri idare edebiliriz.

Tom értelmes dolgokat mond.

Tom çok mantıklı geliyor.

Féltem új dolgokat kipróbálni.

Ben yeni şeyleri denemekten korkardım.

Szeretek új dolgokat kipróbálni.

Ben yeni şeyleri denemekten hoşlanırım.

Szeret új dolgokat kipróbálni.

O yeni şeyler denemeyi seviyor.

Tom szeret dolgokat építeni.

Tom bir şeyler yapmayı seviyor.

Tom szeret dolgokat készíteni.

Tom işleri yapmayı sever.

Hogy világosan lássuk a dolgokat,

Bunu masaya yatıracak olursak

A hiányzása megnehezíti a dolgokat.

Onun yokluğu konuyu zorlaştırmaktadır.

Nem kell a dolgokat siettetni.

İşleri aceleye getirmeye gerek yok.

Minden nap új dolgokat tanulok.

Her gün yeni şeyler öğreniyorum.

Meg tudjuk változtatni a dolgokat.

Biz işleri değiştirebiliriz.

Műveltem ennél őrültebb dolgokat is.

Bundan daha çılgınca şeyler yaptım.

Kik csinálhatták ezeket a dolgokat?

Tüm bunu kimin yaptığını merak ediyorum.

A barátok együtt csinálnak dolgokat.

Arkadaşlar şeyleri birlikte yaparlar.

Tom szeret új dolgokat kipróbálni.

Tom yeni şeyler denemeyi seviyor.

Tom utálja ezeket a dolgokat.

Tom bu şeylerden nefret ediyor.

Tom utálja az efféle dolgokat.

Tom bu tür şeylerden nefret ediyor

Tom igazán átgondolja a dolgokat.

Tom gerçekten işlerin bittiğini düşünüyor.

Szeretek megtenni dolgokat a gyerekeimnek.

Çocuklarım için bir şeyler yapmak hoşuma gidiyor.

Tom néha szép dolgokat mond.

Tom bazen güzel şeyler söylüyor.

Tom hajlamos elfelejteni a dolgokat.

Tom şeyleri unutma eğilimi var.

Milyen gyakran veszítesz el dolgokat?

Ne sıklıkta bir şeyler kaybedersiniz?

Milyen dolgokat szeretsz csinálni Tomival?

Tom ile ne tür şeyler yapmayı seversiniz?

- Nálunk mindig is így csinálták a dolgokat.
- Errefelé mi mindig így csináltuk a dolgokat.

Buralarda işleri her zaman yaptığımız tarz budur.

Nyolc. Hagyjuk el a lényegtelen dolgokat!

Sekiz numara: Gereksiz ayrıntıdan kaçının.

Mindenhonnan elkezdtünk összeszedni használaton kívüli dolgokat,

Orada burada bir kenara bırakılmış şeyleri toplamaya başladık.

Nem mondok rossz dolgokat a gyerekeiről.

Onların çocukları hakkında kötü şeyler söylemem.

Mondtam olyan dolgokat, amiket már megbántam.

Söylememeyi istediğim bazı şeyler söyledim.

Csak ki szeretnék próbálni új dolgokat.

Sadece yeni şeyler denemek istiyorum.

Tom időről időre ad nekem dolgokat.

Tom zaman zaman bana bir şeyler verir.

A matematikusok szeretik bebizonyítani a dolgokat.

Matematikçiler şeyleri kanıtlamayı sevmektedir.

Az emberek elvárnak tőlünk bizonyos dolgokat.

İnsanlar bizden bir şeyler bekliyor.

A saját módomon csinálom a dolgokat.

Ben işleri kendi tarzımla yaparım.

Bár ne mondanál afféle dolgokat rólam.

Keşke benim hakkımda bu tür şeyler söylemesen.

Tom a nevén nevezi a dolgokat.

- Tom dobra konuşur.
- Tom göte göt der.

Nagyra értékelem a kézzel készített dolgokat.

El yapımı şeylere değer veriyorum.

Az öregedéssel miért vagyunk hajlamosak elfelejteni dolgokat?

Neden yaşlandıkça bir şeyleri unutmaya daha yatkınız?

Az emberek szeretik, ha jobbá tehetnek dolgokat.

İnsanlar farklılık yaratmayı önemser.

Elkezdtem lejegyzetelni a nevetséges dolgokat, amiket mondtam.

söylediğim gülünç şeyleri not almaya başladım.

E dolgokat az MI nem képes megtenni.

Bunlar yapay zekânın yapamayacağı şeyler.

Fiatalon azt gondoljuk, egyszerű dolog összetörni dolgokat.

Gençken yıkmayı daha kolay buluyoruz.

Az elkeseredett emberek gyakran tesznek elkeseredett dolgokat.

Umutsuz insanlar çoğu kez korkunç şeyler yaparlar.

Fogadd el a dolgokat úgy, ahogy vannak.

Olayları olduğu gibi kabullen.

Tettem olyan dolgokat, amelyekre nem vagyok büszke.

Gurur duymadığım şeyler yaptım.

Tomnak soha nem tetszett, ahogyan csináltam dolgokat.

Tom asla işleri yapma tarzımı sevmedi.

Nem örülök, ha ilyen dolgokat kell csinálnom.

Böyle şeyler yapmaktan zevk almıyorum.

Valójában az újszülött fiamnak próbáltam elmagyarázni a dolgokat.

Aslında bir şeyler anlatmaya çalıştığım kişi yeni doğan oğlumdu.

és szerettem volna lehiggadni, egészében látni a dolgokat,

ve bir adım geriye gidip büyük resme bakmak

A történetek erőteljesek, színesek, életre keltik a dolgokat.

Hikâyeler güçlüdür, canlıdır ve bir şeyi hayata geçirir.

Nem kötjük hozzá az ismert dolgokat, amelyeket megtehetünk.

onunla yapabileceğimiz şeyleri dâhil etmiyoruz.

Jó dolog néha-néha kipróbálni új dolgokat is.

- Bazen yeni şeyleri denemek iyidir.
- Yeni şeyleri ara sıra denemek yararlıdır.

Olyan dolgokat láttam, amiket senkinek nem kéne látni.

Kimsenin görmemesi gereken şeyleri gördüm.

Tom szereti a dolgokat a saját stílusában végezni.

Tom işleri kendi tarzıyla yapmayı sever.

Kitöltetlen csekk? Ilyen dolgokat csak a filmekben láthatsz.

Boş bir çek mi? Bunları sadece filmlerde görürsünüz.

Tudnék neked olyan dolgokat mondani Tomiról, hogy meglepődnél.

Tom hakkında sana sürpriz olacak şeyler söyleyebilirim.

- Szeretek ilyet csinálni.
- Én szeretem az ilyen dolgokat.

Ben böyle şeyler yapmaktan hoşlanırım.

Kíváncsi vagyok, miféle emberek vesznek ilyen fajta dolgokat.

Hangi tür insanların bu tür şeyleri satın aldığını merak ediyorum.

Van-e mód arra, hogy lehetetlen dolgokat vigyünk véghez,

Gerçekten etkileyici sonuçlar yaratmak için imkansız şeyler yapmamızın

Hogy most olyan dolgokat élünk át, Anthony, amint mondtad,

Anthony senin de söylediğin gibi, diğer anlardan çok daha

A serdülők meggondolatlanok, és szívesen próbálnak ki új dolgokat.

Gençler düşünmeden davranırlar ve yeni şeyler denemeyi severler.

Elérkezett az idő, hogy meghánnyuk-vessük a legaktuálisabb dolgokat.

En ilişkili konuları tartışmak için zaman geldi.

- Tudok egyet s mást.
- Ismerem a dörgést.
- Tudok dolgokat.

İşleri biliyorum.

- Mindig kedves dolgokat mond róla, különösen akkor, ha a közelben van.
- Mindig kellemes dolgokat mond róla, különösen akkor, ha közel van.

O onun hakkında her zaman güzel şeyler söyler, özellikle o etrafta olduğunda.

Soha nem tetszik neki az, ahogyan én a dolgokat csinálom.

O her zaman işleri yapma tarzım hakkında şikayet ediyor.

Itt új életérzés keletkezik, kezdik tudomásul venni a dolgokat az emberek.

Yeni kimyalar yaratılır, insanların farkındalığı artar

Tom nem akarta megbolygatni a dolgokat, ezért inkább megőrizte a nyugalmát.

Tom, çıkıntılık yapmak istemediği için sessizliğini korudu.

Hagyjuk a dolgokat úgy, ahogy vannak, amíg ő vissza nem tér!

O dönünceye kadar her şeyi olduğu gibi bırakalım.

- Én nem vagyok hozzászokva az ilyen dolgokhoz.
- Én nem szoktam csinálni ilyen dolgokat.

Ben bu tür şeyleri yapmaya alışkın değilim.

- Nem szeretem az édességeket.
- Nem szeretem a nyalánkságokat.
- Nem szeretem a nyilem-nyalom dolgokat.

Tatlıdan nefret ediyorum.

- Nem érheted el a lehetetlent, ha nem próbálsz meg abszurd dolgokat.
- Csak akkor érheted el a lehetetlent, ha megpróbálod az abszurdot.

Sen saçmayı denemeden imkansıza ulaşamazsın.

Légy türelmes! Járd a saját utadat! Higgy magadban! Kövesd a szíved hangját! Légy boldog! Bízz az erősségeidben! Érintsd meg a csillagokat! Táncolj az esőben! Mindig légy magad! Élvezd a kis dolgokat! Légy bátor! Fedezd fel a világot! Soha ne add fel! Azt csináld, ami boldoggá tesz! Légy büszke magadra! Ne hagyd abba az álmodozást! Ne hagyd, hogy dirigáljanak neked!

Sabret! Kendi yolunu git! Kendine inan! Kalbinin sesini takip et! Mutlu ol! Güçlerine güven! Yıldızlara uzan! Yağmurda dans et! Hep kendin ol! Küçük şeylerin tadına var! Cesur ol! Dünyayı keşfet! Asla pes etme! Seni mutlu edeni yap! Kendinle gurur duy! Hayal kurmaktan asla vazgeçme! Seni itip kakmalarına izin verme!