Examples of using "Rengeteget" in a sentence and their turkish translations:
O, oldukça çok kazanır.
Tom oldukça çok seyahat eder.
Oynayarak, çok şey öğrendik.
Ben çok şey öğrendim.
Futbolcular çok para kazanır .
Hâlâ çok fazla pratiğe ihtiyacım var.
Öğrenecek çok şeyimiz var.
o ortamla aranda hiçbir engel bulunmaması çok yardımcı oluyor.
Bu yüzden kilo veriyor ve muazzam bir güç kaybına uğruyor.
bol bol düşünmek ve yeniden düşünmek zorundaydık. Yalnızlık içinde geçirdiğimiz o yıllara çok şey borçluyuz.
Kilometrelerce yol yapıp geleceği biçimlendirecek olanlara ulaşmaya çalışıyorum.