Translation of "Keres" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Keres" in a sentence and their turkish translations:

Rengeteget keres.

O, oldukça çok kazanır.

Mit keres?

O ne arıyor?

Munkát keres.

İş arıyor.

Keres valamit?

O bir şey arıyor mu?

Állást keres.

O, iş arıyor.

Munkát keres?

Bir iş arıyor musunuz?

Minket keres?

Bizi mi arıyorsunuz?

Lakást keres.

O bir apartman dairesi arıyor.

- Aki keres, az talál.
- Aki keres, talál.

- Arayan bulur.
- Kim ararsa, bulur.

Tom munkát keres.

Tom bir iş arıyor.

Tom keres valamit.

Tom bir şey arıyor.

Mindenki téged keres.

Herkes seni arıyor.

Tomi segítséget keres.

Tom yardım arıyor.

Tom sokat keres.

Tom çok para kazanıyor.

Engem keres Tom?

Tom beni arıyor mu?

Nagy lakást keres.

Büyük bir daire arıyor.

Tamás lakást keres.

Tom bir daire arıyor.

- Háromszor több pénzt keres, mint én.
- Háromszor többet keres nálam.
- Háromszor többet keres, mint én.
- Háromszor több pénzt keres nálam.

O, benim kazandığımdan üç katı daha fazla para kazanır.

- Mit keres?
- Mit kerestek?

Ne arıyorsunuz?

Húsz dollárt keres naponta.

O, günde 20 dolar kazanır.

Mit keres itt Tom?

Tom burada ne yapıyor?

Háromszor többet keres nálam.

O benden üç kat daha fazla kazanır.

Mit is keres kimondottan?

- Özel olarak aradığınız bir şey var mı?
- Özellikle aradığın bir şeyler var mı?
- Özellikle aradığın bir şey var mı?

Tom most milliókat keres.

Tom şimdi milyonlar kazanıyor.

Tom elég sokat keres.

Tom oldukça çok para yapar.

Tom rengeteg pénzt keres.

Tom'a çok ödeme yapılır.

Naponta 30 dollárt keres.

O, günde 30 dolar kazanıyor.

Valami meghatározott dolgot keres?

Belirli bir şey mi arıyorsunuz?

Mennyit keres egy tanár?

Bir öğretmen ne kadar para kazanıyor?

- Mit keres itt ez a szék?
- Mit keres ez a szék itt?

Bu sandalyenin burada ne işi var?

Élelmet pedig az orrával keres.

Yemeği de burnuyla bulur.

Néhány fekete radikálisabb megoldásokat keres.

Bazı Siyahiler daha radikal çözümler arıyor.

Mit gondolsz, Tom mennyit keres?

Tom'un kaç para kazandığını düşünüyorsun?

Háromszor annyit keres, mint én.

O benim kazandığımdan üç kat daha fazla kazanır.

A hotel új főrecepcióst keres.

Otel yeni bir baş resepsiyonist arıyor.

Tom egy jobb munkát keres.

Tom daha iyi bir iş arıyor.

Sok diák részmunkaidős állást keres.

Çok sayıda öğrenci yarı zamanlı işler arıyor.

Amit keres, azt félre teszi.

O kazandığını biriktirir.

Remélem, nem keres minket Tomi.

Tom'un bizi aramadığını umut ediyorum.

Tom harminc dollárt keres óránként.

Tom saatte otuz dolar kazanmaktadır.

Mennyit keres egy vízvezeték-szerelő?

Bir tesisatçı ne kadar para kazanıyor?

- Tom több pénzt keres, mint a szülei.
- Tom többet keres, mint a szülei.

Tom ebeveynlerinden daha fazla para kazanır.

Ez a fehér vadászpók párt keres.

Bu beyaz avcı örümcek kendine eş arıyor.

Írjunk neki ajánlást, ha munkát keres!

Birisi için iş başvurusunda bulunun,

Fele annyit keres, mint a férje.

Kocasının kazandığının yarısı kadar çok para kazanır.

Tom háromszor annyit keres, mint én.

Tom benim kazandığımın üç katı fazla kazanır.

A férjem évente százezer dollárt keres.

Benim kocam yılda 100.000 dolar kazanıyor.

Úgy gondolom, hogy Tom keres minket.

Sanırım Tom bizi arıyor.

A rendőrség egy szökött bűnözőt keres.

Polis kaçan bir mahkumu arıyor.

Udvariatlan dolog megkérdezni valakitől, mennyit keres.

Birilerine ne kadar para kazandığını sormak kabalıktır.

Mit mondott Tom, kit is keres?

Tom kimi aradığını söyledi?

Tom megkérdezte Maryt, hogy kit keres.

Tom Mary'ye kimi aradığını sordu.

Tom kétszer annyit keres, mint én.

Tom benim iki katım kadar çok kazanır.

Azon tűnődöm, Tom mennyi pénzt keres.

Tom'un ne kadar para kazandığını merak ediyorum.

A barátom egy új barátnőt keres.

Arkadaşım, yeni bir kız arkadaş arıyor.

Nem, a rendőrség nem egy kutyával keres egy férfit, hanem egy férfit keres egy kutyával.

Hayır, polis bir adamı aramak için bir köpek kullanmıyor. Onlar köpeği olan bir adam arıyorlar.

Egyik barátom keres valakit, aki tud franciául.

Bir arkadaşım Fransızca konuşan birini arıyor.

Mihály nem kevesebb mint háromszáz dollárt keres naponta.

Mike günde en az üç yüz dolar kazanır.

Több pénzt keres, mint amennyit el tud költeni.

O, harcayabileceğinden daha çok para kazanıyor.

Tom pincérként dolgozik, de egy jobb állást keres.

Tom bir garson olarak çalışıyor ama daha iyi bir iş arıyor.

Tom elég pénzt keres ahhoz, hogy a városban éljen?

Tom şehirde yaşamaya yetecek kadar para kazanıyor mu?

Tom nem keres eleget ahhoz, hogy eltartsa a családját.

Tom ailesine yardım etmek için yeterli para kazanmıyor.

Ezzel a munkával több mint ötszáz dollárt keres egy hónapban.

O, o işte ayda beş yüz dolardan daha fazla kazanır.

Végre, egy másik fehér vadászpók, de nem olyan, amilyet ő keres.

Nihayet bir beyaz avcıya denk geliyor. Ama aradığı eş değil bu.

Alkonyatkor a csapat a fák tetején keres menedéket a ragadozók elől.

Küme, gün batımında ağaçlara tırmanarak zemindeki avcılardan kaçınıyor.

Ami azt jelenti, hogy ha ön 50 000 dollárt keres egy évben,

Basitçe demek oluyor ki eğer siz yılda 50.000 dolar kazanıyorken

Nem, a rendőrség nem egy kukás embert, hanem egy kutyás embert keres.

Hayır, polis köpeği olan bir adam aramıyor. Onlar şapkası olan bir adam arıyorlar.

Sok állat színlátás révén keres gyümölcsöt. Egy utolsó falat, amíg még látni lehet.

Pek çok hayvan meyve bulmak için renkli görüşten faydalanır. Görmek iyice zorlaşmadan önce son kez yemek gerek.

Tom nem keres elég pénzt ahhoz, hogy egy Mary-hez hasonló lányt eltartson.

Tom Mary gibi bir kadını geçindirmek için yeterli para kazanmıyor.