Examples of using "Tőle" in a sentence and their turkish translations:
Ondan korkuyorsun.
Bu beni hasta ediyor.
- Ben ondan çok şey bekliyorum.
- Ondan çok şey bekliyorum.
Ondan korkuyor musun?
Onu ondan öğrendim.
O ondan boşandı.
Sık sık ondan mektup alırım.
Burada öğrenilecek bir şey var.
Ondan bir mektup bekliyorum.
Sormayı unuttum.
Yarın ona soracağım.
Ben ondan bıktım!
Ona çıkma teklif etmeli miyim?
Ondan çok korkardı.
Ondan ne istiyorsun?
Bunu ondan mı aldın?
Ondan bir mektup aldım.
- Ben ondan çok şey bekliyorum.
- Ondan çok şey bekliyorum.
Genelde bununla birlikte hasta oluyoruz.
Onun gelmesini bekliyorum.
Kitabı ondan ödünç aldı.
O beni titretti.
O elinden geleni yaptı.
Köylüler ondan korkar.
Ben onun hakkında heyecanlıyım.
Biz ondan kurtulacağız.
Doğum günümde ondan bir kazak aldım.
Onun için bir gömlek satın aldı.
O, parayı ondan aldı.
Onu yolcu etmek için havaalanına gitti.
Buna çok düşkün değilim.
Bana ne kadar çok şey öğrettiğini fark ettim.
Onun bizi desteklemesini bekledik.
Ona adını sor.
- Tom elinden gelen her şeyi yaptı.
- Tom yapabileceği her şeyi haptı.
İnsanlar gerçekten ondan korkuyorlardı.
Tom ondan isteneni yapar.
Ondan bir randevu istedim.
O, ondan biraz para istedi.
Ondan tavsiye iste.
Kendini dijitalleştiren bir hükûmet olarak
Utanıyoruz veya suçlu hissediyoruz.
Adam onun bütün parasını soydu.
Bu benim aynı zamanda üzgün ve mutlu olmamı sağladı.
- Yerinde olsam ona sorarım.
- Senin yerinde olsaydım, ona sorardım.
Tom bana istediğim her şeyi verdi.
Ona adımı bilip bilmediğini sordum.
- Ondan şu ana kadar bir mektup almadık.
- Şimdiye kadar ondan bir mektup almadık.
Neden onun affetmesini istemiyorsun?
Ona çıkma teklif ettiğimde Mary beni reddetti.
Tom çocukları için elinden geleni yaptı.
ama tabii son model bir fırın ve derin donduruculu,
Git ve o ayrılmadan önce ona elveda de.
Tom yapması gerektiği şeyi yapmıyor.
Tom yapması istenilen şeyi yapamadı.
Hoşça kal dememesi kabalıktı.
Tom Mary'nin onun yapmasını istediği şeyi yaptı.
Maalesef Tom cevap veremez.
Artık üstesinden gelmek de istemiyorum.
Çoğu insan matematikte tıkanıyor ya da ondan endişe duyuyor.
Ama bir kez daha, Blücher az da olsa ondan kaçtı.
Artık sizden korkmuyorum.
Tom bana resmi kimin yaptığını sordu.
Tom almasını istediğimiz her şeyi almadı.
O, ondan bir mektup aldı, ancak yalnızca birkaç soğuk söz içeriyordu.
Ona şimdi ne yapmak istediğini sordum ve dedi ki,
Birkaç hafta sonra bir mesaj yolladı,
o ortamla aranda hiçbir engel bulunmaması çok yardımcı oluyor.
- Ondan henüz haberim yok.
- Henüz ondan haber alamadım.
Ona ne olduğunu sordum ama o bana anlatmak istemedi.
Ona ertesi gün oraya gidip gitmeyeceğini sordum.
Belki Tom yapması gereken şeyi zaten yaptı.
Kes bağırmayı! Başımı ağrıtıyorsun.
Tom onun yapmasını istediğimiz şeyi yapmak için isteksizdi.
Korkunç bit filmdi. Görünen o ki, bu gece kabus göreceğim.
Tom'un ondan yapmasını istediğimizi yapmayacağını bilmeliydim.
Ona ayak uydurmaya çalışacağım.
Tom ne olduğunu açıklamak için elinden geleni yaptı.
Bu ondan bir yılbaşı hediyesi.
Fazla kişisel olduğu için kimse bunu paylaşmaz dediler.
Ben olsaydım, ona sorardım.
Ondan özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.
Tom, John'un ondan ödünç para almaya çalışacağı konusunda Mary'yi uyardı.
- Kötü alışkanlığa bir bulaşırsan, ondan kolayca kurtulamazsın.
- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.
O ona nerede yaşadığını sordu fakat o söylemeyecek kadar çok akıllıydı.
Onu belli bir mesafede tutmak istiyor.
Kapıyı açık bırakması çılgınlık.
Ona bir köpek aldı. Ancak, o köpeklere alerjisi vardı, bu yüzden birine vermek zorunda kaldı.
Ben ona telefon etmek üzereyken, ondan bir mektup geldi.
Sadece yiyecek resimlerine bakmak bana mide bulantısı hissettiriyor.
1950'lerin sonlarında annem bir şişe rom almak istemiş, ve Ontario tekel bayiindeki görevli ona kocasının yazılı izninin olup olmadığını sormuş.