Examples of using "Semmi" in a sentence and their turkish translations:
Zeki değil. İlham verici değil.
- Sorun yok!
- Sorun değil.
- Sorun yok.
- Özel bir şey değil.
- Özel bir şey yok.
Mesaj yok.
Hiçbir şey mantıklı değil.
Hiçbir şey olmadı.
Hiçbir şey değişmedi.
Hiçbir şey değişmedi.
İçeride kimse yok.
Hiçbir şey olmuyor.
Hiçbir şey olmadı.
Hiçbir şeyim yok.
Şüphe yoktur.
Bu bir şey değil.
- Kullanışsız!
- Bu gereksiz!
Bu ciddi bir şey değil.
- O muhtemelen hiçbir şey değil.
- Muhtemelen önemli bir şey değil.
- Mühim bir şey değildir muhtemelen.
Hiçbir sorun yok.
Yeni bir şey yok.
Hiç sorun değil!
Dünyada bir şeyi umursamıyorum.
Endişelenme. Sigortam var.
Şu ana kadar hiçbir şey olmadı.
Aramızda hiçbir şey olmadı.
Sonuç olarak hiçbir şey olmadı.
Çantamda bir şey yok.
Başka hiçbir şey yapmadım.
bu saçmalık.
RR: Hayır, sorun değil.
hiçbir fark olmadığını gösteriyor.
Hiçbir şey kolay değildir.
- Orada bir şey yok.
- Orada hiçbir şey yok.
- Mantıksız!
- Delinin zoruna bak!
Tamam, sorun değil.
Hiçbir şey imkansız değildir.
Burada bir şey yok.
Hiçbir şey değişmedi.
Hiçbir şey yanlış değil.
Hiçbir şey çalışmıyor.
Hiçbir şey orada değil.
Hiçbir şey hareket etmiyor.
Hiçbir şey ücretsiz değil.
Hiçbir şey kalıcı değildir.
Bir şey kalmadı.
Görülecek hiçbir şey yok.
- Orada bir şey yok.
- Orada bir şey kalmadı.
Orada bir şey yok.
Hiçbir mesajınız yok.
Ona gerek yok.
Hiçbir şey eksik değil.
Hiçbir şey devam etmiyor.
Hiçbir şey değişmez.
Benim tatilim yok.
Başka bir şey yok.
Yanlış bir şey yok.
Hiç kanıtım yok.
Hiç yiyeceğimiz yok.
Bu önemsiz.
Tartışmanın faydası yok.
Yapacak bir şeyim yoktu.
Bu önemli değil.
Hiç paran yok.
Yapılacak başka bir şey yok.
Hiçbir şey bağışlanmaz.
Burada bir şey yok.
Sensiz ben hiçim.
Hiçbir şey kusursuz değildir.
Yiyecek bir şeyimiz yok.
Hiç hareket yok.
Evde yiyecek kalmamış.
Ne pahasına olursa olsun onu satmazdım.
Bu lanet olası hiç mantıklı değil.
Hiçbir şey senin için yeterince iyi değil.
Bocalıyorum,panikliyorum. Hiçbir şeyim yok.
Çünkü o hiçbir şeydi
Bu şekilde emeğinizin karşılığını fazlasıyla almayacaksınız.
Bu, onunla kıyaslanamaz bile.
hiçbir şey değişmeyecek.
Durun daha bitmedi.
Ama onun da garantisi yok.
Bu konuda hiçbir şey yapılmayışının sebebi bu olabilir mi?
''Tabii evlat, sorun yok.''
Bana bir şey ifade etmiyor.
Size hiçbir zarar gelmeyecek.
Oraya gitmenin faydası yok.
Tuhaf bir şey görmedik.
Hiçbir şey gerçekten önemli değil.
Çantamda bir şey yok.
Benim mesele ile bir ilgim yok.