Examples of using "London" in a sentence and their turkish translations:
Londra'nın banliyölerinde yaşar.
Londra, Tokyo'ya kıyasla küçüktür.
O, Londra'nın bir banliyösünde yaşıyor.
Evden kaçmıştım ve Londra'daki izbe sokaklarda uyuyordum.
Londra, yaşadığım yer, sisiyle ünlüydü.
yazan büyük bir tabela olsun.
Zürih, Londra'dan sonra dünyanın ikinci en büyük altın borsasıdır.