Examples of using "Híres" in a sentence and their turkish translations:
Tom ünlü.
O ne için ünlüdür?
O ünlü oldu.
Sen ünlüsün.
Ben ünlüyüm.
Tom ünlü mü?
O ünlü bir şarkıcı oldu.
O ünlü olmak istiyordu.
Tom ünlü değil.
Tom çok ünlü.
Ben ünlü bir aktörüm.
Ünlü olmak istiyorum.
O aramızda popüler.
Ünlü olmak ister misiniz?
Ünlü müsün?
O, ünlü bir aktör oldu.
Tom popüler oldu.
- O ünlü bir ressam.
- O meşhur bir ressam.
O, ünlü bir şarkıcıdır.
Tom ünlü değildi.
Tom ünlü olmak istiyor.
O ünlü bir şarkıcıdır.
Almanya, birasıyla ünlüdür.
Belki o ünlü olmayacak.
Tom ünlü olmak istiyordu.
Tom ünlü bir şarkıcı oldu.
O ünlü bir sanatçı.
Ünlü bir futbolcu olmak istiyorum.
Tom bir gün ünlü olacak.
O bir gün meşhur olacak.
Ben bir gün ünlü olacağım.
- İrlanda danteliyle ünlüdür.
- İrlanda, danteliyle meşhurdur.
Onun küçük erkek kardeşi ünlü bir futbol oyuncusu.
Kaliforniya, meyveleri ile ünlüdür.
Tom bir gün ünlü olacak.
Belki de o asla ünlü olmayacak.
Sahnede hiç ünlü müzisyenler var mı?
O, ünlü bir şairin biyografisini yazdı.
Tom, Avustralya'da da çok ünlüdür.
Ünlü olmayı sever misin?
Tom ünlü bir aktrisle evlidir.
Arkadaşımın babası ünlü bir romancı.
Tom meşhur olmak istemedi.
- Bu hikaye çok meşhur, herkes onu biliyor.
- Bu hikaye çok ünlü; herkes bunu biliyor.
Bu yazının yazarı ünlü bir eleştirmendir.
Kral muhteşem mekanıyla ünlüydü.
- Birçok ünlü sanatçılar New York'ta yaşarlar.
- Birçok ünlü sanatçı New York'ta yaşıyor.
Ünlü orkestra şefi New York'ta yaşıyor.
Popüler şarkıcı intihar etti.
Biz öğrenciler de ünlü gazeteciler olabiliriz.
Bu hikaye herkesin bildiği ünlü bir tanedir.
Herkes seninle tanışmak istiyor.Sen ünlüsün!
Tom bir gecede ünlü oldu.
Babası ünlü bir aktör olan bir arkadaşım var.
Bu şehir müzik endüstrisi ile ünlüdür.
Ünlü bir şairin dediği gibi:
Sappho ünlü bir lezbiyen şairdi.
O, ne zengin ne de ünlüdür.
Ünlü nörolog Dr. Viktor Frankl şöyle diyor,
ve Le Verrier'in çok ünlenmesiyle
Londra, yaşadığım yer, sisiyle ünlüydü.
Picasso herkesin bildiği ünlü bir sanatçıdır.
Tom ne zengin ne de ünlü.
Beyaz elbiseli kadın, ünlü bir aktristir.
Orada gördüğün adam ünlü bir yazardır.
Bir cerrah olmanın yanı sıra, o ünlü bir yazardı.
ya da Hristiyan teolojisinde bununla ilgili okumalar yapmışlardı.
Babası ünlü bir piyanist olan bir arkadaşım var.
Onun amacı harika bir doktor olmaktı.
Babası ünlü bir romancı olan bir arkadaşım var.
Bu roman ünlü bir Amerikan yazar tarafından yazılmıştır.
Bu oymacılık bıçağı, ünlü bir demirci tarafından yapılmış bir bıçaktır.
Biz çıkmaya başladığımızda Tom'un ünlü olduğunu bilmiyordum.
Bu, ünlü romancının doğduğu evdir.
Bir sabah uyandım ve kendimi ünlü buldum.
Bu 1927'deki Solvay Konferansı'ndan çok ünlü bir fotoğraf.
Konuşmacı, tanıtılacak kadar ünlü değildi.
O sadece Japonya'da değil, dünya çapında da ünlü bir fizikçi.
Ben sadece popüler olmak istedim.
Hayatımı stressiz ve endişesiz yaşamak istiyorum. Zengin ya da ünlü olmam gerekmiyor, sadece mutlu olmak istiyorum.