Examples of using "Kora" in a sentence and their turkish translations:
Kuşlar sabah erken öterler.
O, on yaşından beri İngilizce öğreniyor.
Sabah erkenden yürüyüşe çıktım.
Arthur ellili yaşlarının başlarındaydı.
- Bazen öğleden sonra erken saatlerde uykulu hissediyorum.
- Ben bazen öğleden sonranın ilk saatlerinde uykulu hissediyorum.
“Yaş?” “16.”
Tom yaşlılıktan öldü.
- Yarın erkenden çalışmaya gel.
- Yarın işe erken gel.
Sabahın erken saatlerinde, istasyonun tuvaletleri açıldığında,
Tom altı yaşından beri Boston'da yaşıyor.
Tom üç yaşından beri Boston'da yaşıyor.
Çünkü 16 yaşından beri her gün çalışıyor
Üçte biri, bir ayını doldurmadan ölecek.
Tom gençliğinden beri o restoranda yemek yiyor.
Tom otuz yaşına kadar piyano çalmaya başlamadı.
Örneğin, bir Perşembe sabahı saat 7'de bahçenizi biçmeye başlamayın.
Yarın sabah erken burada olması gerektiğini zaten Tom'a bildirdim.
- Bu sabah erken saatlerden beri yemek yemediğimden dolayı oldukça açım.
- Sabahın erken saatlerinden beri yemek yemediğim için ben oldukça açım.
Ama çok oyalanmasa iyi eder. Sürüsü, sabah trafiği başlamadan kasabadan ayrılmalı.