Translation of "Miatt" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Miatt" in a sentence and their turkish translations:

- Tomi miatt jöttem.
- Tom miatt vagyok itt.

- Tom yüzünden buradayım.
- Tom'dan dolayı buradayım.

Betegség miatt hiányzott.

O hastalığından dolayı yoktu.

Influenza miatt hiányzik.

O, gripten dolayı izinlidir.

Betegség miatt hiányzik.

- O, hastalıktan dolayı mevcut değil.
- O, hastalıktan dolayı yoktur.

Tomi miatt jöttem.

Tom'dan dolayı geldim.

- A hó miatt késett el.
- Késett a hó miatt.

O, kardan dolayı geç kaldı.

- Betegség miatt nem tudott jönni.
- Betegsége miatt nem tudott eljönni.

O, hastalığından dolayı gelemedi.

- Nagyon aggódom a súlyom miatt.
- Nagyon aggódom a testsúlyom miatt.

Kilom hakkında çok endişeliyim.

Két ok miatt eszünk.

Yemek yememizin iki sebebi vardır:

A fonott frizurája miatt.

Louisiana'ya kadar görüyoruz.

A fiatalok távozása miatt

Gençler göç ettiğinden,

Jelenleg feltáratlan okok miatt.

yanıt vermiyor.

Lefagytam a látvány miatt.

Görünce korktum.

Aggódik az egészsége miatt.

Sağlığı hakkında endişeli.

Mi miatt olyan boldogtalan?

O, ne hakkında çok mutsuz?

Aggódik a jövő miatt.

O, geleceği hakkında endişelidir.

Becsvágya miatt keményen dolgozott.

Onun hırsı onu sıkı çalıştırdı.

Késtünk a vihar miatt.

Fırtınadan dolayı geç kaldık.

Aggódom az egészséged miatt.

Sağlığın hakkında endişeliyim.

Nyugtalankodom a vizsgaeredmények miatt.

Sınav sonuçları hakkında endişeliyim.

A közlekedés miatt késtem.

Trafikten dolayı geç kaldım.

Mi miatt aggódott valójában?

Onun gerçekten endişelendiği neydi?

Valami miatt mindig panaszkodik.

O, her zaman bir şey hakkında şikâyet ediyor.

Panaszkodott a zaj miatt.

- O, gürültü hakkında şikâyet etti.
- O, gürültü hakkında şikâyette bulundu.

Aggódsz Tom miatt, igaz?

Tom hakkında endişelisin, değil mi?

Tom minden miatt panaszkodik.

Tom her şey hakkında şikayet ediyor.

Aggódom a jövőm miatt.

Geleceğimden endişe ediyorum.

Tomi miatt került bajba.

Tom'un yüzünden onun başı belaya girdi.

Te minden miatt aggódsz.

Sen her şey hakkında endişeleniyorsun.

Minek aggódni Tom miatt?

Tom için endişelenmeye ne gerek var?

Azok, akik ezek miatt a szavak miatt adták fel a jövőjüket,

Bu sözler yüzünden geleceğinden vazgeçen insanlar

- Nagyon aggódom az egészsége miatt.
- Nagyon nyugtalan vagyok az egészségi állapota miatt.

Ben onun sağlığı hakkında endişe duyuyorum.

- Nem volt tanítás a hó miatt.
- Elmaradt az iskola a hó miatt.

Okul kar yağışı nedeniyle iptal edildi.

- A cég csődje miatt őt hibáztatták.
- Őt hibáztatták a cég sikertelensége miatt.

Şirketin başarısızlığı için onu suçladılar.

és fontos az érzelmek miatt.

ve bu bölge duygular için önemli.

Amiatt a vörös kör miatt.

İşte o kırmızı daire.

A közösségeinkben észlelt terrorcselekmények miatt.

korku ve hayal kırıklığı hissediyoruz.

Mert izgalmunk miatt túlzottan koncentrálunk.

konsantre olmaya ve doğru yola itmesi.

A másnapi teendők miatt idegeskedünk:

ve ertesi gün ne yapacağınız konusunda endişeliyseniz

Ne aggódj a múlt miatt!

Geçmiş hakkında üzülme.

Az eső miatt késtem el.

Yağmurdan dolayı geç kaldım.

Nagyon aggódom az egészséged miatt.

Sağlığınla ilgili çok endişeliyim.

Anyám a jövőm miatt aggódik.

Annem geleceğim için endişeli.

Az anyja betegség miatt alszik.

Onun annesi hasta ve dinleniyor.

Irigylem az új háza miatt.

Onun yeni evini kıskandım.

Felesleges az időjárás miatt panaszkodni.

Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.

A pénz miatt nem aggódom.

Ben para konusunda endişeli değilim.

Ne aggódjon a munkája miatt.

- Eseriniz hakkında endişelenmeyin.
- İşiniz hakkında endişelenmeyin.

Az eső miatt otthon maradtam.

Yağmur yağdığı için evde kaldım.

Egészségkárosodást szenvedett a dohányzás miatt.

Sigara içmek onun sağlığını etkiledi.

A hó miatt tévedt el.

O, karda yolunu kaybetti.

A vihar miatt késve érkeztek.

Fırtınadan dolayı geç vardılar.

Valami miatt az ajtó beragad.

Bir şey kapıyı sıkıştırıyor.

Mi miatt gondoltad meg magad?

Fikrini ne değiştirdi?

Apám aggódik az egészségem miatt.

Babam sağlığım konusunda endişeli.

Elnézést a késés miatt! Elaludtam.

Geç kaldığım için özür dilerim. Fazla uyudum.

Soha nem aggódtam Tom miatt.

Tom hakkında hiç endişe etmedim.

Az állás miatt vagyok itt.

İş için buradayım.

Szégyelltem magam a viselkedésem miatt.

Ben davranışımdan utandım.

Ideges vagyok az eredmény miatt.

Ben sonuçla ilgili gergin hissediyorum.

Ne aggódj a kutyám miatt.

Benim köpeğim hakkında endişelenmeyin.

Tom elájult a hőség miatt.

Tom ısıdan dolayı çöktü.

Mi miatt vagy ilyen ideges?

Ne hakkında bu kadar kızgınsın?

Tomi bajba került Mari miatt.

Mary'nin yüzünden Tom'un başı belaya girdi.

Mi miatt gondolták meg magukat?

Onların fikirlerini ne değiştirdi?

Betegség miatt nem tudott jönni.

Bir hastalık yüzünden gelemedi.

Restellem magam a viselkedésem miatt.

Davranışlarımdan utanıyorum.

Mari depresszióssá vált Tomi miatt.

Meryem Tom yüzünden bunalıma girdi.

Tamás veseelégtelenség miatt halt meg.

Tom böbrek yetmezliğinden öldü.

Otthon maradtam az időjárás miatt.

Hava yüzünden evde kaldım.

Betegség miatt hiányoztam a suliból.

Hastalık nedeniyle okulda yoktum.

Panaszkodott az alacsony fizetésem miatt.

O, benim düşük maaşımdan şikayetçi oldu.

Betegsége miatt nem tudott jönni.

O, hastalığı nedeniyle gelemedi.

Tomot letartóztatták ittas vezetés miatt.

Tom sarhoşken araba sürmekten tutuklandı.

Betegség miatt hiányzott az iskolából.

O, hastalık nedeniyle okulda yoktu.

Tom a hőség miatt elájult.

Tom sıcaktan bayıldı.

Nem aggódom túlságosan Tomi miatt.

Tom hakkında çok endişeli değilim.

Máriát bűnösnek találták boszorkányság miatt.

Mary, büyü uygulama konusunda suçlanıyordu.

Tom aggódik a gazdaság miatt.

Tom ekonomi hakkında endişeli.

Sokan vándorolnak el a klímaváltozás miatt,

insanlar iklim değişikliği yüzünden göç ediyor

Szankcionáltak volna a klíma tönkretétele miatt.

şirketler ve politik güçler bulunmuyor.

Az egyre inkább elmérgesedő viszonyok miatt.

çünkü çevre git gide artarak daha kötü hale geldi.

és elítélik őket tohonya életmódjuk miatt.

ve bitkin hayat tarzları yüzünden lanetlenmişler,

Akiket jelenleg óvadékhiány miatt tartanak fogva,

kefalet esaretiyle hapis yatan o insanlar

A hibám miatt szörnyen érzem magam.

Hatam hakkında kötü hissediyorum.

Az eső miatt nem tudtunk sétálni.

Yağmur yürüyüş yapmamızı engelledi.

A busz késett a dugó miatt.

Trafik sıkışıklığı nedeniyle otobüs geç kalmıştı.

Tom Bostonban ragadt a hóvihar miatt.

Tom kar fırtınasından dolayı Boston'da sıkıştı.

Bizonytalannak érezte magát a jövője miatt.

O, geleceği hakkında güvensiz hissetti.

Semmit nem hallok a zaj miatt.

Gürültüden dolayı bir şey duyamıyorum.

Nem értettem őt az akcentusa miatt.

Ben onun aksanını anlayamadım.

A köd miatt a repteret lezárták.

Havaalanı sis nedeniyle kapatıldı.

Az eső miatt a játékot elhalasztották.

Yağmur dolayısıyla oyun ertelendi.

Az utazását elhalasztotta az eső miatt.

Yağmur nedeniyle gezileri ertelendi.

Sosem kellett aggódnom a pénz miatt.

Para için hiç endişelenmem gerekmedi.

Nincs semmi, ami miatt aggódni kéne.

- Hakkında endişelenecek bir şey yok.
- Hakkında kaygılanacak hiçbir şey yok.

Mindezek miatt én igazán szomorú vagyok.

Bütün bunlar hakkında gerçekten üzgünüm.

A hó miatt nem láttam semmit.

Kardan dolayı hiçbir şey göremedim.