Translation of "Elmentem" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Elmentem" in a sentence and their turkish translations:

Elmentem Apához.

Bu yüzden babamı görmeye gittim.

Elmentem vásárolni.

Alışverişe gittim.

Elmentem Kanadába.

Kanada'ya gittim.

Elmentem dolgozni.

Ben işe gidiyorum.

Elmentem túrázni.

Ben yürüyüşe gittim.

Elmentem Üzbegisztánba.

- Özbekistan'a gittim.
- Ben Özbekistan'a gittim.

Elmentem Nagaszakiba.

Ben Nagasaki'ye gittim.

Elmentem síelni.

- Kayak yapmaya gittim.
- Kayak kaymaya gittim.

Elmentem Tomit meglátogatni.

Tom'u görmeye gittim.

Elmentem Tomi lakására.

Tom'un dairesine gittim.

Tegnap elmentem Disneylandbe.

Dün Disneyland'e gittim.

Elmentem a pékségbe.

Ben fırına gittim.

Elmentem a folyóhoz.

Ben nehre gittim.

Elmentem a kaszinóba.

Gazinoya gittim.

Elmentem a kórházba.

Hastaneye gittim.

Elmentem kezet mosni.

Ellerimi yıkamaya gittim.

Ma elmentem a fogászatra.

Bugün dişçiye gittim.

Elmentem úszni a folyóban.

Nehirde yüzmeye gittim.

Tegnap elmentem az állatkertbe.

Dün hayvanat bahçesine gittim.

Elmentem segíteni a barátaimnak.

Arkadaşlarıma yardım etmek için gidiyorum.

Ma elmentem az orvoshoz.

Bugün doktora gittim.

Munka után elmentem mozogni.

İşten sonra egzersize gittim.

Elmentem vele a templomba.

Onunla birlikte kiliseye gittim.

Tegnap elmentem a parkba.

Dün parka gittim.

- Miután elmentem, akkor érkezett.
- Akkor érkezett meg, amikor én már elmentem.

Ben ayrıldıktan sonra o geldi

Minden nap elmentem, hogy megnézzem.

Her gün gidip kontrol etmeye devam ettim.

Elmentem a bankba pénzt kivenni.

Para çekmek için bankaya gittim.

A múlt hétvégén elmentem horgászni.

Geçen hafta sonu tekrar balık tutmaya gittim.

Kora reggel elmentem egyet sétálni.

Sabah erkenden yürüyüşe çıktım.

Tegnap elmentem a háza előtt.

Dün evinin yanından geçtim.

Elmentem egy "Zsákutca" feliratú tábla mellett.

Bir tabelanın yanından geçtim: “Çıkmaz Sokak.”

Elmentem a nagyon tradicionális koreai szüleimhez –

Böylece bir hayli geleneksel olan Koreli ailemin yanına,

Elmentem a kórházba meglátogatni a nagybátyámat.

Amcamla görüşmek için hastaneye gittim.

- Nemrég oda mentem.
- Nemrég elmentem oda.

Son zamanlarda oraya gittim.

- Én is mentem.
- Én is elmentem.

Ben de gittim.

Miután bezártam minden ajtót, elmentem aludni.

Tüm kapıları kapattıktan sonra uyumaya gittim.

- Sörözni mentem a barátokkal.
- Elmentem a barátokkal meginni egy sört.
- Elmentem egy sörre a barátokkal.

Arkadaşlarla birlikte bir bira içmek için gittim.

Elmentem mindenhová, ahova lehetett, hogy megtudjam, miért.

ve sebebini bulabilmek için birçok uzmana gitmiştim.

Iskola után elmentem Tommal megnézni egy filmet.

Okuldan sonra Tom'la bir film izlemeye gittim.

Elfelejtettem kikapcsolni a televiziót, mielőtt elmentem aludni.

Uyumadan önce televizyonu kapatmayı unuttum.

- Tegnap az állatkertbe mentem.
- Tegnap elmentem az állatkertbe.

Dün hayvanat bahçesine gittim.

- Meglátogattam az apám sírját.
- Elmentem az apám sírjához.

Babamın mezarını ziyaret ettim.

Elvesztettem a türelmem 20 perc után, és elmentem zuhanyozni.

20 dakika sonra sabrım tükendi ve duş almaya gittim.

Ú, a legrosszabb! Elmentem mosni, és benn felejtettem a zsebkendőt a nadrágzsebben.

Bu en kötüsü! Gittim ve cebinde hâlâ mendil olan pantolonumu yıkadım.

A diplomaosztás előtt elmentem a tanáromhoz kifejezni hálámat mindazért, amit értem tett.

Mezun olmadan önce, onun benim için yaptığı her şey için şükranlarımı sunmak için hocamı ziyaret etmeye gittim.

- Részt vettem a temetésén.
- Elmentem a temetésére.
- Elkísértem őt az utolsó útjára.
- Leróttam kegyeletemet a temetésén.

Ben onun cenaze törenine katıldım.