Translation of "Néha" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Néha" in a sentence and their turkish translations:

Vagyis néha rosszabb, néha jobb.

Yani, gelir ve gider.

Néha busszal megyek, néha kocsival.

Bazen otobüsle ve bazen arabayla giderim.

- Néha találkozunk vele.
- Néha találkozunk velük.

Bazen onlarla buluşuyoruz.

Néha igazam van, néha pedig nincs.

Bazen haklıyım bazen yanılıyorum.

Néha hossz van, néha pedig bessz.

- Borsa bazen yukarı gider, bazen aşağı gider.
- Borsa bazen yükselir, bazen düşer.

Néha mosolygunk

Bazen sorunlarımızla uğraşmak yerine

Igen, néha.

Evet, bazen.

Néha meglepsz.

Bazen beni şaşırtıyorsun.

Néha eltévedünk.

Bazen kayboluruz.

Néha tanulok!

Bazen çalışırım!

Néha megesik.

Ara sıra olur.

Néha előfordul.

Bazen olur.

Hibázom néha.

Ben bazen hatalar yaparım.

Néha túlzok.

Bazen abartırım.

Felhívhatlak néha?

Bir ara seni arayabilir miyim?

- Néha eljön meglátogatni engem.
- Néha beugrik hozzám.

- O, bazen bana uğrar.
- O bazen beni ziyaret eder.

- Néha történik ilyen.
- Olykor-olykor megesik.
- Megtörténik néha.

Bu bazen olur.

Jó dolog néha-néha kipróbálni új dolgokat is.

- Bazen yeni şeyleri denemek iyidir.
- Yeni şeyleri ara sıra denemek yararlıdır.

- Néha ollót használok konzervnyitónak.
- Néha ollót használok konzervnyitóként.

Bazen bir konserve açacağı olarak makas kullanırım.

Néha szó szerint.

Kimi zaman gerçek anlamda oluyor bu.

Néha csődöt mondunk.

elimize yüzümüze bulaştırıyoruz.

Néha kimegyek sétálni.

Bazen yürüyüş için dışarı çıkarım.

Ez van néha.

O bazen olur.

Néha furcsán viselkedik.

Bazen onun garip bir davranışı vardır.

Néha nem értelek.

Bazen seni anlamıyorum.

Néha ezt teszik.

Onlar bunu bazen yapar.

Néha vacsorát főzök.

Bazen akşam yemeği pişiririm.

Néha látjuk őket.

- Biz bazen onlarla görüşürüz.
- Onlarla bazen görüşürüz.

Néha nézek tévét.

Bazen TV izlerim.

Néha félek magamtól.

Bazen kendimden korkarım.

Néha elfelejtünk dolgokat.

Bazen bir şeyleri unuturuz.

Dühös vagyok néha.

Bazen sinirlenirim.

Néha álmodom Tomról.

Bazen Tom hakkında hayal kuruyorum.

Néha zuhanyozom reggel.

Ben bazen sabahleyin duş alırım.

Néha teniszezem vele.

Bazen onunla tenis oynarım.

Néha szoktam korcsolyázni.

Bazen patenle kayarım.

Tom néha meglátogat.

Tom bazen beni ziyaret eder.

Ezt gondolom néha.

Bazen onu düşünüyorum.

Tom néha ostoba.

Tom bazen aptaldır.

Néha meggondolatlan vagyok.

Bazen dikkatsizim.

Néha szomorú vagyok.

Bazen kederleniyorum.

Néha nincs rá hatásunk.

Bazen tamamen kontrolünüzden çıkar.

Néha pedig nagyon másképp.

farklı davranabilirsiniz.

és néha, akár nyilvánosan,

hatta bazen açıkça yapıyorum.

Néha nincs szükséges tartalék.

bazen ihtiyaç duydukları sağlık ürünlerini bulamazlar.

Néha még mindig hiányzik.

Bazen hâlâ onu özlüyorum.

Nagyon kedves vagy néha.

Bazen çok tatlısın.

Az igazság néha fáj.

Gerçek acı verir.

Néha megrémülök a sötéttől.

Bazen karanlıktan korkuyorum.

Néha nézi a televíziót.

O bazen tv izler.

Néha kimegyek egy sörért.

Bazen bir bira için dışarı çıkarım.

Néha nem tudlak megérteni.

Seni bazen sadece anlayamıyorum.

Felveszed néha Tom ruháját?

Bazen Tom'un giysilerini giyer misin?

Néha fáj a gyomrom.

Bazen midemde ağrım olur.

Néha a tóban úszunk.

Biz bazen gölde yüzeriz.

Néha a szerencsétől függ.

Bazen bu şansa bağlıdır.

Néha hülyének érzem magam.

Bazen aptal gibi hissediyorum.

Az élet néha igazságtalan.

Hayat bazen adil değildir.

Néha még mindig működik.

O hâlâ bazen çalışır.

Tom néha elmegy Bostonba.

Tom bazen Boston'a gider.

Tom néha meglátogat minket.

Tom ara sıra bizi ziyarete gelir.

Néha megesik az ilyen.

Bu ara sıra olur.

Ezt csinálja néha Tom.

Tom bazen onu yapar.

Néha remeg a kezem.

Bazen ellerim titrer.

- Néha megesik.
- Van ilyen.

Bu bazen olur.

A gyerekek néha türelmetlenek.

Çocuklar bazen sabırdan yoksun olur.

Néha utálom a munkámat.

Bazen işimden nefret ediyorum.

Néha szükséges az áldozathozatal.

Fedakarlık bazen gereklidir.

Néha még magányos vagyok.

Ben hâlâ bazen yalnızlaşıyorum.

Néha nehéz kijönni Tommal.

Tom geçinmesi biraz zor olabilir.

Néha kissé szórakozott vagyok.

Ben bazen biraz dalgınım.

Néha megszegem a szabályokat.

Bazen kuralları çiğniyorum.

Tom néha segít nekem.

Tom bazen bana yardım eder.

Elég néha egy szó.

Bazen bir kelime yeterlidir.

Tom néha bajba kerül.

Tom bazen başını belaya sokuyor.

Néha olyan hülye vagy.

Bazen çok aptallaşıyorsun.

- A barátnőm néha más fiúkkal kacérkodik.
- A barátnőm néha más fiúkkal flörtöl.

Benim kız arkadaşım bazen diğer oğlanlarla flört eder.

Néha tényleg összetört szívről beszélünk.

tüm bunlara daha iyi bir yol bulabiliriz.

Néha nehéz szót érteni vele.

bir insan öfkeliyken ona ulaşmak bazen zor olur.

Néha felfelé tekintünk és kifelé,

bazen yukarı ve dışarı bakarız,

Néha, amikor elkezdett beszélni otthon,

Aslında, bazen evde veya dışarıda konuşacağı zaman

De néha kidugja két karját,

Ama bazen ortaya iki bacak çıkıyor.

Tom néha későn jön haza.

Tom bazen eve geç gelir.

Tom alig visel néha zöldet.

Tom neredeyse hiç yeşil giymez.

Néha még ott is ebédel.

Bazen orada öğle yemeği de yiyor.

Néha ez nem ilyen egyszerű.

Bazen o bu kadar basit değil.

Az emberek néha igazán ostobák.

İnsanlar bazen gerçekten aptal.

Néha a történelem megismétli önmagát.

Bazen tarih tekrar ediyor.

Tomi néha eljön hozzám látogatóba.

- Tom ara sıra beni görmeye gelir.
- Tom arada bir ziyaretime gelir.

Nagy néha meglátogat bennünket Tomi.

Tom arada bir bizi ziyaret etmeye gelir.

Tom néha egy kicsit tolakodó.

Tom bazen biraz saldırgandır.

A számítógépem néha hirtelen lekapcsolódik.

Bilgisayarım bazen aniden kapanıyor.

Az élet néha olyan igazságtalan.

Hayat bazen çok adaletsizdir.

Néha az élet olyan igazságtalan.

- Bazen yaşam çok adaletsizdir.
- Bazen hayat çok adil değil.

Tom néha hiányzik a munkából.

Tom bazen işe gelmez.

Tom néha későig fennmarad este.

- Tom bazen gece geç saatlere kadar uyumaz.
- Tom bazen gece geç saatlere kadar ayakta kalır.

Néha egy kicsit furcsán beszél.

O bazen biraz garip konuşur.

Tom néha meg szokott látogatni.

Tom bazen beni görmeye gelir.

Az apám néha külföldre megy.

Babam bazen yurtdışına gider.