Examples of using "Engedi" in a sentence and their turkish translations:
Tom onunla kalmama izin verdi.
Tom, Mary ile kalmama izin verdi.
Ebabiller güçleri yettiğince havada döner.
Kate'nin şarap içmesine izin vermez.
Hava güzel olursa, pikniğe gidelim.
Tom'un onu yapmana izin vereceğini gerçekten düşünüyor musun?
Senin programın izin almana müsaade ediyor mu?
Tom bir şey yapmama izin vermez.
Eğer hava izin verirse, onlar gidecekler ve ormanda mantar toplayacaklar.
Babası onun arkadaşları ile kasabaya gitmesine asla izin vermedi.
Zamanın olursa beni görmeye gel.
Zamanım olursa sana yazarım.