Translation of "Marival" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Marival" in a sentence and their turkish translations:

Találkoztunk Marival.

Biz Mary ile tanıştık.

- Tomi még mindig Marival dolgozik.
- Tomi Marival dolgozik.

Tom, Mary'yle çalışıyor.

Tomi Marival dolgozik.

- Tom, Mary ile çalışır.
- Tom, Mary ile çalışıyor.
- Tom, Mary ile birlikte çalışır.
- Tom, Mary ile beraber çalışır.

Tom kártyázott Marival.

Tom, Mary ile kart oynadı.

Tomi Marival flörtöl.

Tom, Mary'yle çıkıyor.

Tomi egyetértett Marival.

Tom, Mary ile anlaştı.

Tomi Marival küzd.

Tom, Mary ile dövüşüyor.

Tamás Marival vacsorázott.

Tom Mary'yle akşam yemeği yedi.

Tomi találkozott Marival.

Tom, Mary'yle buluştu.

Tomi Marival birkózott.

- Tom, Mary ile mücadele etti.
- Tom, Mary ile güreş tuttu.

Tomi táncolt Marival.

Tom, Mary ile dans etti.

Tamás Marival ment.

Tom, Mary ile gitti.

Tomi Marival jött.

Tom, Mary ile geldi.

- Tominak nézeteltérése támadt Marival.
- Tomi nem értett egyet Marival.

Tom Mary ile aynı fikirde değildi.

Szerintem találkozgatott Tomi Marival.

Sanırım Tom, Mary ile çıkardı.

Tomival és Marival leszek.

Tom ve Mary ile birlikte olacağım.

Tom Marival él Memfiszben.

Tom, Memphis'te Mary'yle birlikte yaşıyor.

Tomi franciául beszélt Marival.

Tom Mary ile fransızca konuştu.

Tamás Marival fog vacsorázni.

Tom, Mary'yle akşam yemeği yiyor olacak.

Tegnap Tamás beszélt Marival.

Tom dün Mary'yle görüştü.

Tomi utál Marival bevásárolni.

Tom Mary ile birlikte alışveriş yapmaktan nefret ediyor.

Tomi régebben teniszezett Marival.

Tom Mary ile tenis oynardı.

Tomi jól kijön Marival.

Tom, Mary ile iyi geçinir.

Tomi sokáig randizott Marival.

Tom uzun zaman Mary'yle çıkmıştı.

Tom mindenben egyetértett Marival.

Tom, Mary ile her şey üzerinde anlaştı.

- Tomi Marival ült szemben az asztalnál.
- Tomi ült Marival szemben az asztalnál.

- Tom Mary'nin karşısındaki masada oturdu.
- Tom masada Meryem'in karşısına oturdu.

Tomnak Marival kellett volna táncolnia.

Tom, Mary ile dans etmeliydi.

Tomi a repülőtéren találkozott Marival.

Tom Mary ile havaalanında tanıştı.

Talán Tomi vásárolni ment Marival.

Belki Tom Mary ile alışverişe gitti.

Tom elcserélte a helyét Marival.

Tom Mary ile yerleri değiştirdi.

Tamás minden titkát megosztotta Marival.

Tom bütün sırlarını Mary ile paylaştı.

Tamás megbeszélte Marival az ügyet.

Tom konu hakkında Mary'ye danıştı.

Tom egyetért Marival bizonyos mértékig.

Tom Mary ile bir noktaya kadar aynı fikirde.

Tamás örökre Marival akart lenni.

Tom sonsuza dek Mary ile birlikte olmak istedi.

Tomnak beszélnie kellett volna Marival.

- Tom, Mary ile konuşmalıydı.
- Tom'un Mary ile konuşması gerekirdi.

Tom engedi, hogy Marival maradjak.

Tom, Mary ile kalmama izin verdi.

Tomi egész este Marival táncolt.

Tom bütün akşam Mary ile dans etti.

Remélem, hogy Tom most Marival van.

Şimdi Tom'un Mary ile birlikte olduğunu umuyorum.

Tomi soha életében nem találkozott Marival.

Tom Mary ile hiç tanışmadı.

Tomi fél attól, hogy beszéljen Marival.

Tom Meryem'le konuşmaktan korkuyor.

Tom azt mondja, beszélni akar Marival.

Tom, Mary'yle konuşmak istediğini söylüyor.

Tamás még mindig nem beszél Marival.

Tom hâlâ Mary ile konuşmuyor.

Azt gondoltam, Tom szörfözni megy Marival.

Tom'un Mary ile sörf yapacağını düşündüm.

Tom találkozni fog Marival a repülőtéren.

Tom Mary ile havaalanında buluşacak.

- Tom körülbelül egy órával ezelőtt ment el Marival.
- Tom közel egy órája ment el Marival.

Tom yaklaşık iki saat önce Mary ile gitti.

Meglepetésünkre Tom eljött a bulinkra Marival együtt.

- Bizim için sürpriz oldu, Tom Mary ile bizim partiye geldi.
- Sürpriz oldu, Tom partimize Mary ile birlikte geldi.
- Şu işe bak ki Tom bizim partiye Mary'yle geldi.
- Bize sürpriz oldu, Tom Mary ile partimize geldi.

Azt gondoltam, Tom Bostonba fog menni Marival.

Tom'un Mary ile Boston'a gideceğini düşünüyordum.

Nem valószínű, hogy Tom elmegy Marival Bostonba.

Tom muhtemelen Mary ile Boston'a gitmeyecek.

Még most sem tudom elhinni, hogy összeházasodunk Marival.

Mary ve benim evlendiğimize hâlâ inanamıyorum.

Tomi is és Jani is táncolni akartak Marival.

Hen Tom hem de John Mary'yi dansa götürmek istedi.

Úgy tűnik, Tomi nagyon élvezi a beszélgetést Marival.

Tom Mary ile konuşmaktan gerçekten hoşlanıyor gibi görünüyor.

Tom nem tervezi, hogy találkozzon Marival a repülőtéren.

Tom havaalanında Mary ile buluşmayı planlamıyor.

Tom és én szeretnénk beszélni pár percet hatszemközt Marival.

Tom ve ben birkaç dakika Mary ile yalnız konuşmak istiyoruz.

- Tom szeretett Mary-vel lenni.
- Szívesen volt Tomi Marival.

Tom Mary ile olmaktan hoşlandı.

Tominak nem volt joga ahhoz, hogy így bánjon Marival.

Tom'un Mary'ye o şekilde davranmaya hakkı yoktu.

Tom épp azt tervezi, hogy találkozik Marival a repülőtéren.

Tom havaalanında Mary ile buluşmayı planlıyor.

- Tomi el akarja venni Marit.
- Tomi össze akar házasodni Marival.

Tom, Mary ile evlenmek istiyor.

Azt gondoltam, Tom el fog menni Bostonba, hogy találkozzon Marival.

Tom'un May'yi görmek için Boston'a gideceğini düşünüyordum.

- Tomi Marival töltötte a délutánt.
- Tom a délutánt Maryvel töltötte.

Tom öğleden sonrayı Mary ile geçirdi.

Nem ismertem volna fel Tomit, ha nem Marival lett volna.

Mary ile birlikte olmasaydı Tom'u tanımazdım.

Tom megvakartatta Marival a hátának azt a részét, amelyet nem ért el.

Tom, sırtında kendi ulaşamadığı yeri Meryem'e kaşıttı.