Translation of "Vele" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Vele" in a sentence and their turkish translations:

- Vele háltál?
- Vele aludtál?

Onunla uyudun mu?

- Akarok vele beszélni.
- Akarok beszélni vele.

Onunla konuşmak istiyorum.

- Beszéltél erről vele?
- Beszéltél vele arról?

Onun hakkında onunla konuştun mu?

Találkoztál vele?

Onunla buluştun mu?

Elmehetek vele?

Onunla gidebilir miyim?

Találkozhatsz vele.

Onunla buluşabilirsin.

Foglalkozunk vele.

Onunla ilgileniyoruz.

Énekelj vele!

Şarkıya eşlik et.

Egyetértek vele.

Onunla aynı fikirdeyim.

Vele dolgozom.

Onunla çalışıyorum.

Találkoztam vele.

- Onunla karşılaştım.
- Onunla tanıştım.

Összebarátkoztam vele.

Ben onunla arkadaş oldum.

Egyetértettem vele.

Onunla aynı fikirdeydim.

Végeztem vele.

Onunla aramızda her şey bitti.

Vele táncolt.

Onunla dans ediyordu.

Maradj vele!

Onunla kal.

Vele él.

Onunla birlikte yaşar.

Beszéltél vele?

Onunla konuştun mu?

Beszéltem vele.

Onunla konuşuyordum.

Beszéljünk vele.

Onunla konuşmamıza izin verin.

Összeházasodtál vele?

Onunla evli miydin?

Társultam vele.

Onunla işbirliğine gittim.

Táncolt vele.

O onunla dans etti.

Vele ment.

Onunla birlikte gitti.

- Mi van vele?
- Mi baj van vele?

Onun sorunu nedir?

- Miért nem táncoltál vele?
- Miért nem táncolt vele?

Niçin onunla dansetmedin?

- Kifestettem vele a házat.
- Kifestettettem vele a házat.

Ona evi boyattım.

- Diákkoromban ismerkedtem meg vele.
- Diákkoromban találkoztam vele először.

- Ben öğrenciyken onunla tanıştım.
- Onunla öğrenciyken tanıştım.

- Elment vele az állatkertbe.
- Vele ment az állatkertbe.

O, onunla birlikte hayvanat bahçesine gitti.

Legyünk tisztában vele:

Şunda gerçekten açık olalım:

Lépjenek kapcsolatba vele,

onunla iletişime geçin

Kezdeményezzenek beszélgetést vele.

Bir sohbet başlatın.

Délre elkészülsz vele?

Öğleye kadar onu bitirebilir misin?

Miért vele jött?

O niçin onunla geldi?

Jóban vagyok vele.

Onunla iyi ilişkiler içindeyim.

Nem találkoztam vele.

Ben onunla karşılaşmadım.

Torkig vagyok vele.

Ben ondan bıktım.

Bélyegeket cseréltem vele.

Onunla pulları değiştirdim.

Jegyben járok vele.

Onunla nişanlıyım.

Találkoztál már vele?

Onunla daha önce tanıştın mı?

Hosszan elbeszélgettem vele.

Onunla uzun bir sohbet ettim.

Beszélnem kell vele.

- Onunla konuşmam gerekiyor.
- Onunla konuşmalıyım.

Na ki vele!

Haydi söylesene!

Boldog vagyok vele.

Ben onunla mutluyum.

Tegnap találkoztam vele.

Onunla dün tanıştım.

Sosem találkoztam vele.

Onunla hiç karşılaşmadım.

Jól kijövök vele.

Onunla iyi geçinirim.

Akarok vele beszélni.

Onunla konuşmak istiyorum.

Később foglalkozom vele.

Onunla daha sonra ilgilenirim.

Mit csinál vele?

O onunla ne yapıyor?

Ma találkozom vele.

Bugün, onu göreceğim.

Tudattam vele elutazásomat.

Onu gidişimden haberdar ettim.

Rázz vele kezet.

- Onunla tokalaş.
- Onunla el sıkış.

Gyakran találkozom vele.

Ben sık sık onu görürüm.

Szeretnék találkozni vele.

Onunla tanışmak istiyorum.

Januárban találkoztam vele.

Onunla ocak ayında tanıştım.

Tényleg törődnek vele?

Onlar gerçekten umursuyor mu?

Egyedül elbírsz vele?

- Yalnız yönetebilir misin?
- Tek başına idare edebilir misin?

Tényleg lefeküdtél vele?

Gerçekten seks yaptın mı?

Tom van vele.

Tom onunla birlikte.

Ne beszélj vele.

Onunla konuşmamalısın.

Szakítani fog vele.

- O onunla ayrılacak.
- O onunla ilişkiyi bitirecek.

Voltam vele ott.

Onunla birlikte oradaydım.

Ott voltam vele.

Onunla birlikte oradaydım.

Szívesen beszélgetek vele.

Onunla konuşmaktan zevk alıyorum.

Vele akarok maradni.

Onunla kalmak istiyorum.

Táncolni fogok vele.

Onunla dans edeceğim.

Beszélsz majd vele?

Onunla konuşur musun?

Beszéltél erről vele?

Bunun hakkında onunla konuştun mu?

Tényleg beszéltél vele?

Gerçekten onunla konuştun mu?

Hadd beszéljek vele.

Onunla konuşayım.

Muszáj találkoznom vele!

Onu görmek zorundayım.

Tévedsz vele kapcsolatban.

Onun hakkında yanılıyorsun.

Angolul beszélj vele!

Onunla İngilizce konuşun.

Beszéltél vele ma?

Bugün onunla konuştun mu?

Vele fogok dolgozni.

Onunla birlikte çalışacağım.

Miért beszéltél vele?

Neden ona konuşuyordun?

Óvatosan bánj vele!

Dikkatli tutun.

Nyakig vagyok vele.

Ben ondan bıktım ve usandım.

Mi történt vele?

Ona ne oldu?

Mi történhetett vele?

Ona ne olduğunu merak ediyorum.

Néha teniszezem vele.

Bazen onunla tenis oynarım.

- Szakított vele.
- Kirakta.

O onu terk etti.

Fogadást kötött vele.

O onunla bir bahse girdi.

Bostonba ment vele.

O, onunla Boston'a gitti.

Igazából elvagyok vele.

Onunla her zaman iyi geçinirim.

Hasztalan beszélgetni vele.

Ona konuşmak faydasız.

Beszéltél már vele?

Onunla konuştun mu?