Examples of using "Dolgoznak" in a sentence and their turkish translations:
Onlar işteler.
Onlar benim için çalışırlar.
Onlar burada mı çalışıyorlar?
Onlar gece çalışırlar.
Onlar onun üzerinde çalışıyorlar.
Onlar bizimle çalıştılar.
Onların her ikisi de çalışırlar.
Onlar birlikte çalışırlar.
Onlar çok çalışırlar.
Onlar çok çalışırlar.
Tarlalarda çalışıyorlar.
Onlar sadece gün boyunca çalışırlar.
Kızlar çalışır.
Onlar gerçekten çok çalışır.
Onlar çok fazla çalışır.
Orada kaç kişi çalışıyor?
Fabrikalarımız tam kapasite çalışıyor.
Birlikte çalışmayı kabul ettiler.
Yankesiciler çoğunlukla grup çalışması yapar.
Mormon misyonerleri çiftler halinde çalışır.
Karıncalar bütün yaz çok çalışır.
Hem Tom hem de Mary mankenlik yapıyor.
Esperantistler dil eşitliği için çalışmaktadır.
Madenciler tehlikeli koşullarda çalışırlar.
Bu insanlar birlikte çalışıyor ve yaşıyorlar.
Tatilleri sırasında çalışmaları onlar için iyidir.
Tom ve Mary aynı büroda çalışıyorlar.
%97'nin bir parçası da olabilirsiniz.
Bunun benzeri sistemlerde çalışan insanlar var
- Kim için çalışıyorsun?
- Kimin için çalışıyorsun?
- Kim için çalışıyorsunuz?
insanların çalışmayı sevdiği ortamları yaratmakla kalmayıp
Tom ve Mary her ikisi de yaklaşık bir haftada kırk beş saat çalışırlar.
Düzenli olarak açık havada çalışan kişiler uykusuzluk sıkıntısı çekmezler.