Examples of using "Igazán" in a sentence and their turkish translations:
"Gerçekten mi?"
O gerçekten muhteşem.
Bu gerçekten güzel!
Bu gerçekten iğrenç.
Bu gerçekten muhteşem!
Bu gerçekten harika.
Bu gerçekten trajik.
Biz gerçekten memnunuz.
Gerçekten acele ettim.
Ondan gerçekten hoşlanıyorum!
Gerçekten güzel.
Gerçekten çok üzgünüm.
Ben gerçekten ondan keyif aldım.
Tam olarak değil.
Bu gerçekten karmaşık bir iş.
Tam olarak değil.
Gerçekten sana acıyorum.
Gitar çalmayı gerçekten sever.
- O gerçekten zeki, değil mi?
- O sahiden zeki, değil mi?
- O gerçekten akıllı, değil mi?
- O sahiden akıllı, değil mi?
Gerçekten seni özleyeceğim.
Ben tamamen bilmiyorum.
Biz gerçekten açız.
Onlar gerçekten çok çalışır.
- Bu çok cesurca.
- Bu, epey cesurca.
Sizi gerçekten takdir ediyorum.
Ben aslında gerçekten bundan hoşlanıyorum.
Sen Almansın, değil mi?
Çok başarılıyım.
Bu gerçekten güzel.
Baban gerçekten harika.
Bu gerçekten can sıkıcı.
Pek anlamıyorum.
Gerçekten anlayıp anlamadığını merak ediyorum.
Gerçekten hızlı konuşuyorsun.
Gerçekten ona değer.
O gerçekten iyi konuşur.
Gerçekten Tom için üzülüyorum.
Gerçekten meşguldüm.
Gerçekten ona yardım etmesi gerekiyor.
Ben gerçekten hazır değilim.
Gerçekten konuşmak zorunda değilim
Ve ah, gerçek beni tanımanı istedim
Cohh: Doğrusu, pek sayılmaz.
O, gerçekten güzel görünüyor.
Hiçbir şey gerçekten önemli değil.
O seni çok seviyor.
Ne kadar garip!
Çok cesursunuz!
Gerçekten senin arkadaşlarınla eğleniyorum.
Gerçekten yapacak çok işimiz var.
Tom gerçekten Mary'yi özlüyor.
Bu bütünüyle doğru değil.
Gerçekten doğru önceliklere sahip değilsin!
Ben anladığını umuyorum.
Tom gerçekten yakışıklı, değil mi?
Biz çok eğlendik.
Çok romantik!
Tom aslında mutlu değil.
El yazın gerçekten çok güzel.
Annemin yemeklerini gerçekten özlüyorum.
Benim için gerçekten iyiydin.
- Gerçekten etkilendik.
- Cidden hislendik.
Çok komik.
Tom gerçekten harika yapıyor.
Gerçekten sebebini anlamıyorum.
Tom gerçekten üzgün görünüyor.
Ellerin gerçekten yumuşak.
Ne dediğini gerçekten düşünmeme neden oldu.
Onları gerçekten sevmedim.
Biz gerçekten hiç konuşmadık.
Bu gerçekten rahatsız edici.
Ben gerçekten iyi hissediyorum.
Tom çok sevimli bir adam.
Ben gerçekten bu kadar susuz değilim.
Artık gerçekten zayıfım.
Artık gerçekten meşgulüm.
Tom gerçekten tek bir çocuk olduğu için pişman.
Bunlar işe yarar şeyler.
Beni umutsuzluğa sevk eden şey ise
Vicky oldukça sorunlu bir çocuktu.
Yan yana olmaktan pek hazzettikleri söylenemez.
tamamen anlamadığım bir şey üzerine çalışmama rağmen
Çok garip bir şey görmüştüm.
O benim için büyük bir şoktu.
" Onu iyi tanırım." "Ah, öyle mi? "
Ben yüzmede çok iyi değilim.
Yazın burası gerçekten sıcaktır.
Gerçekten burada olmak istemiyorum.
Burada olmana gerçekten memnun oldum.
Beni eve götürmen kibarlık.
Nancy'nin gerçekten güzel olduğunu duydum.
İnsanlar bazen gerçekten aptal.
Tom çok etkilenmedi.
Hiç kimse gerçekten değişmez.
Tom çok iyi bir sanatçı değil.
Ayrıntılar gerçekten önemli değil.
"Aç mısın?" "Hayır, pek değil."