Examples of using "Ajándéka" in a sentence and their turkish translations:
Bu, müessesenin ikramı.
Onun hediyesi bir şişe şarap.
O, kendini Tanrı'nın kadınlara lutfü olarak düşünüyor.
Bu ondan bir yılbaşı hediyesi.
Bu ikinci kez okuduğum kitap Peter'in hediyesiydi.