Translation of "Nők" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Nők" in a sentence and their turkish translations:

Nők vagyunk.

Biz kadınız.

- Mire vágynak a nők?
- Mit akarnak a nők?

Kadınlar ne ister?

- Az igazi nők formásak.
- Az igazi nők gömbölydedek.

Hakiki kadınların kıvrımları vardır.

"Nők, ne dühöngjetek!"

Kadınlara sinirli olmamaları söyleniyor.

Utálnak a nők.

Kadınlar benden nefret eder.

A nők szépek.

Kadınlar güzeldir.

A nők szeretnek beszélni.

- Kadınlar konuşmayı sever.
- Kadınlar konuşmayı severler.

A nők mindent megosztanak.

Kadınlar her şeyi paylaşırlar.

A nők azt szeretik.

- Kadınlar şuna bayılır.
- Kadınlar şunu sever.

Milyen nők tetszenek neked?

Ne tür kadınlardan hoşlanıyorsun?

A nők mind egyformák.

Bütün kadınlar aynıdır.

Tom esetlen nők társaságában.

Tom kadınların yanında tuhaflaşıyor.

A nők szeretik Tomot.

Kadınlar Tom'u severler.

A nők is emberek.

Kadınlar insanlardır.

A nők és a gyermekek.

kadınlar ve çocuklardır.

Ők a munkáért felelős nők.

İşin başında bu kadınlar var.

Miért csak nők követnek engem?

Beni neden sadece kadınlar takip ediyor?

A japán nők általában szerények.

Genel olarak konuşursak, Japon kadınları mütevazıdır.

A nők jogai emberi jogok.

Kadın hakları, insan haklarıdır.

Azok a nők hidegvérű gyilkosok.

O kadınlar soğukkanlı katillerdir.

A nők megváltoztatják a világot.

Kadınlar dünyayı değiştirirler.

Mit akarnak igazán a nők?

Kadınlar gerçekten ne isterler?

A nők imádják az ajándékokat.

Kadınlar hediyeleri sever.

- Mi lenne a világgal a nők nélkül?
- Mi lenne a világgal nők nélkül?

Dünya kadınsız ne olurdu?

Mert a latin nők ereje csodálatra méltó. Mert a latin nők ereje csodálatra méltó.

Çünkü Latin kadınlarının gücü hayranlık vericidir. Çünkü Latin kadınlarının gücü hayranlık vericidir.

- A nők gyorsabban öregednek, mint a férfiak.
- A nők gyorsabban öregszenek a férfiakhoz képest.

Kadınlar erkeklerden daha hızlı yaşlanır.

Bizonyos tekintetben a nők voltak előnyben.

Bazı kısımlarda kadınlar daha üstündü.

Ezek a nők csak boldogulni próbálnak.

O kadınlar sadece iyi olmaya çalışıyorlar.

Olyannak, aki érzékeny a nők problémáira,

Bilirsiniz işte kadınlara karşı duyarlı

"Mit keresnek a nők a férfiakban?"

"Kadınlar erkeklerde ne arar?" diye sordum.

Valaminek, ami a nők ellen irányul.

geçmek bilmeyen izleri ele alacak.

A nők a Föld elsődleges termelői.

Kadınlar dünyanın birincil çiftçileridir.

CQ: Ó igen, a Nők menete.

CQ: Ah, Kadın Yürüyüşü.

Engem vonzanak az idősebb dundi nők.

Ben yaşlı ve tombul kadınlar tarafından beğeniliyorum.

Először a nők és a gyerekek!

İlk önce kadınlar ve çocuklar!

A nők szeretik a bajuszos férfiakat.

- Kadınlar bıyıklı erkekleri sever.
- Kadınlar bıyıklı erkeklerden hoşlanır.

- A nők általában tovább élnek, mint a férfiak.
- A nők rendszerint tovább élnek, mint a férfiak.

Kadınlar çoğunlukla erkeklerden daha uzun yaşıyorlar.

Megszerveztük a Nők Demonstrációját az USA-ban.

Amerika Birleşik Devletleri'nde Kadın Yürüyüşü yaptık.

Megszerveztük a Nők Demonstrációját szerte a világon.

Dünyanın her yerinde Kadın Yürüyüşleri yapıldı.

Jut a nők és a környezet támogatására,

kadınlara ve çevreye gidiyor,

Míg a nők számára feltett megelőzésorientált kérdés

Kadın girişimciye ise kaçınmacı bir soru sorulur.

A férfiak nem feltétlenül álltak a nők fölött.

Erkeklerin kadınlardan fazla avantajı yoktu.

Ez nem csak "férfiak kémkednek nők után" ügy.

Bu yalnızca erkeklerin kadınlar üzerindeki casusluğu değildi.

Az etnikumhoz tartozó nők pedig kirekesztettnek érzik magukat.

ve etnik kadınların istenmiyor gibi hissetmelerini sağlıyor.

és a nők voltak azok, akik végül megoldották.

ve kadınlar bunu ortadan kaldıranlardı.

A nők hajlamosabbak tovább élni, mint a férfiak.

Kadınlar erkeklerden daha uzun yaşama eğilimindedir.

A nők fizikai szempontból gyengébbek, mint a férfiak.

Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.

Miért élik túl vajon a nők a férfiakat?

Niçin kadınların erkeklerden daha uzun yaşadıklarını merak ediyorum.

A férfiak házakat készítenek, a nők otthont teremtenek.

Erkekler ev yapar, kadınlar yuva yapar.

Még mindig a fehér nők uralják a kereskedelmi reklámkampányokat.

hala bu ticari kampanyaların başında geliyor.

Emiatt a nagy méretet hordó nők értéktelennek érzik magukat,

Bu fikir, büyük bedenli kadınların geçersiz,

Most már értem, miért hajlamosak kételkedni magukban a nők.

Bir kadının kendinden şüphe etme eğilimini çok iyi anlıyorum.

és hogy a nők, akiknek csiklójuk van, valószínűleg hermafroditák.

ve buna sahip olan bir kadının da muhtemelen çift cinsiyetli olduğunu.

Azt hiszi, hogy ő Isten ajándéka a nők számára.

O, kendini Tanrı'nın kadınlara lutfü olarak düşünüyor.

Ha a nők több mint fele valamiféle szexuális zavarral küzd,

Kadınların yarısından fazlası aynı tür cinsel problemi yaşıyorsa

Akkor lehetővé tenni, hogy nők és lányok kivegyék részüket belőle,

kadınların ve kızların, onu tamamen sahiplenmesini sağlamak da

Az oktatás jobb egészséget jelent a nők és gyermekeik számára,

Eğitim kadınlar ve çocukları için daha sağlıklı bir hayat,

Hogy az eloszlás mind férfiak, mind nők esetén eléggé hasonló,

kadın ve erkeklerde oldukça benzediğini söyleyebilirim.

Elsőnek a kapitány, a szajhája, a nők és a gyerekek!

Önce kaptan, onun fahişesi, kadınlar ve çocuklar.

A nők általában 10 évvel tovább élnek mint a férfiak.

Kadınlar genellikle erkeklerin yaşadığından 10 yıl daha uzun yaşarlar.

- A nő nem egy tárgy.
- A nők nem használati tárgyak.

- Kadınlar objeler değiller.
- Kadınlar obje değildir.

Ennek ellenére a nők mindig jóindulattal és végtelen elnézéssel vannak irántam.

Sizler ise bana büyük merhamet ve incelik gösteriyorsunuz.

A nők és lányok, akik a népesség 51%-át teszik ki,

Nüfusumuzun yüzde 51'ini oluşturan genç kız ve kadınlara

A lényeg nem az, hogy a nők többet vagy jobban szeretkezzenek.

Bu sadece kadınların daha çok, daha iyi cinsellik yaşamasıyla alakalı değil.

Az alacsony jövedelmű országok ételeinek 60-80%-át nők állítják elő,

Genellikle 20 dönümden az alanlarda işleyen düşük gelirli ülkelerde

Bár nagyon magas még férfinak is, a nők meglehetősen vonzónak találják.

Uzun boylu olmasına rağmen, kadınlar onu çekici buluyor.

Azok a nők, akik üvegből isszák a sört, nem vonzanak engem.

Bir şişeden şarap içen kadınlar bana hitap etmezler.

Ez az a nők száma, akik a 18-adik születésnapjuk előtt házasodtak.

İşte bu kadar kadın 18 yaşından önce evlenmiş durumda.

A brit nők ötvenkét százaléka jobban szereti a csokoládét, mint a szexet.

Britanyalı kadınların yüzde elli ikisi çikolatayı sekse tercih ediyor.

Nem is az, hogy a nők ugyanannyi orgazmust éljenek át, mint a férfiak.

Bu, kadınların da erkekler kadar orgazm olduğundan emin olmakla alakalı değil.