Examples of using "érdekelte" in a sentence and their turkish translations:
Tom umursamadı.
Siyaset onun ilgisini çekmedi.
Tom hiç sporla ilgilenmedi.
O asla şehir hakkında tekrar meraklı olmazdı.
Tom Mary'nin söylediğiyle ilgileniyor gibi görünmüyordu.
Biraz daha iyi görünüyordu, aldırmayı bırakmıştı.
Oğlum bu aşamada su altındaki her şeyle çok ilgiliydi.