Translation of "Mond" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Mond" in a sentence and their turkish translations:

Mit mond?

Ne dersiniz?

- Mit mond?
- Mit beszél?
- Mit mond ő?

- O ne diyor?
- Ne söylüyor?

- Nem mond igazat.
- Nem igaz, amit mond.

Söylediği şey doğru değil.

Csináld, amit mond.

Sana söylediğini yap.

Tom igazat mond.

Tom gerçeği söylüyor.

Érted, amit mond?

Onun söylediğini anlıyor musun?

Mit mond Tamás?

Tom ne diyor?

- De mi van akkor, ha nemet mond? - Akkor nemet mond.

"Peki ya hayır derse?" "O zaman hayır der."

A szakvélemény mást mond.

Uzmanlık ise tersini söyler.

Furcsának hangzik, amit mond.

Onun söylediği tuhaf görünüyor.

Minden, amit mond, igaz.

O ne derse doğrudur.

A tested igent mond.

Senin vücudun evet diyor.

Remélem, tomi igent mond.

Umarım Tom evet der.

Tom értelmes dolgokat mond.

Tom çok mantıklı geliyor.

Mindig rosszat mond másokról.

Başkaları hakkında her zaman kötü şeyler söylüyor.

Hallottam, amit Tomi mond.

Tom'un ne dediğini duydum.

Tom gyakran mond vicceket.

Tom sık sık fıkra anlatır.

Nehezen értem, amit mond.

Onun ne söylediğini anlamakta zorlanıyorum.

Ilyet mond nekem Tomi.

Bu, Tom'un bana söylediği şey.

Mit mond a nő?

Kadın ne söylüyor?

Tom mindig nemet mond.

Tom her zaman hayır der.

Tom mit mond erről?

Tom ne söylemek zorunda?

Csináld, amit anyád mond!

Annenin söylediğini yap.

Mit mond a férfi?

Adam ne söylüyor?

Mond ez neked valamit?

- Bu size bir şey söylüyor mu?
- Bu size bir şey çağrıştırıyor mu?

Mary rosszakat mond Tomról.

Mary Tom hakkında kötü konuşuyor.

Anyám biztosan nemet mond.

Annem kesinlikle hayır diyecek.

- Tedd azt, amit ő mond neked.
- Tegye azt, amit ő mond önnek.
- Tegyék azt, amit ő mond önöknek.
- Tegyétek azt, amit ő mond nektek.

Sana dediği gibi yap.

- Zagyvaság, amit az az ember mond.
- Badarság, amit mond.
- Zöldségeket beszél.

Onun söylediği saçma.

Csináld, amit csak mond neked.

- O sana her ne söylerse yap.
- O sana ne söylerse yap.

Tudod, hogy Tom igazat mond.

Tom'un doğruyu söylediğini biliyorsun.

Tom miért nem mond semmit?

Tom neden bir şey söylemek istemiyor?

Mindig övön aluli poénokat mond.

O her zaman müstehcen espriler yapar.

Nem bízhatunk abban, amit mond.

Biz onun söylediğine güvenemeyiz.

Tomi miért nem mond le?

Neden Tom istifa etmiyor?

Tom néha szép dolgokat mond.

Tom bazen güzel şeyler söylüyor.

Mi van, ha nemet mond?

Ama ya o hayır derse?

Várjuk meg, mit mond Tomi.

Bekleyip Tom'un ne diyeceğini görelim.

Ez még mindig nem mond semmit.

size bir şey kanıtlamaz.

Jobban kellene figyelned arra, amit mond.

Onun dediklerine daha fazla dikkat etmelisin.

Lehet, hogy Tom nem mond igazat.

Tom'un doğruyu söylememesi mümkündür.

Kit érdekel, hogy Tom mit mond?

Tom'un ne dediği kimin umurunda?

Hallgatnod kellene arra, amit Tom mond.

Tom'un söylediklerini dinlemelisin.

Egy tökös srác nem mond ilyet.

İyi bir çocuk öyle bir şey söylemez.

Tom minden nap köszönetet mond nekem.

Tom bana her gün teşekkür eder.

Csak tedd, amit Tom mond neked!

Sadece Tom'un sana söylediği şeyi yap.

Ne figyelj rá különösebben, amit mond.

Onun söylediklerini hiç önemsemeyin.

Amit Tom mond, annak van értelme.

Tom'un söylediği anlamlıdır.

Tomot nem érdekli, mit mond Mary.

Tom, Mary'nin söylediklerini umursamıyor.

Ne figyelj arra, amit Tomi mond!

Tom'un söylediklerine dikkat etmeyin.

Kérlek, figyelj arra, amit Tom mond!

Lütfen Tom'un söylediklerine dikkat edin.

Amit Tamás mond, az nagyon fontos.

Tom'un söylediği şey çok önemli.

Miért nem mond nekem senki semmit?

- Niye bana kimse bir şey söylemiyor?
- Neden bana kimse bir şey anlatmıyor?

- Rajtam kívül minden tag elhiszi neki, amit mond.
- Minden tag elhiszi, amit mond, engem kivéve.

Benden başka her üye onun söylediklerine inanır.

- Úgy tettem, mintha elhinném, amit mond Tomi.
- Úgy tettem, mint aki elhiszi, amit Tomi mond.

Tom'un bana söylediğine inanmış gibi davrandım.

Nem mond le ellenállás nélkül a vacsorájáról.

Yalnız ayı, yemeğini kolay kolay teslim etmez.

Amit a király mond, az mindig megkérdőjelezhetetlen.

Kralın söylediği her zaman mutlaktır.

- Lehet, hogy hazudik.
- Lehet, hogy hazugságot mond.

Onun yalan söylüyor olması mümkündür.

De én értem, hogy ő mit mond.

Ama ne dediğini anlıyorum.

- Értem, amit ön mond.
- Értem, mit mondasz.

Dediklerinizi anlıyorum.

Semmi értelme sincs annak, amit Tamás mond.

Tom'un söylediği hiçbir anlam ifade etmiyor.

Csak egyszerűen tedd azt, amit Tom mond!

Sadece Tom'un söylediğini yap.

Tomi mindent elhisz Marinak, amit mond neki.

Tom Mary'nin söylediği her şeye inanır.

A cselekedetei ellentétben állnak azzal, amit mond.

- Onun eylemleri sözlerine uymuyor.
- Onun yaptıklarıyla söyledikleri birbirini tutmuyor.

Hallgatnom kellet volna, mit mond az anyám.

Annemin söylediğini dinlemeliydim.

Tomnak azt kéne tennie, amit Mary mond.

- Tom, Mary'nin söylediğini yapmalı.
- Tom'un Mary'nin söylediği şeyi yapması gerekir.

Tamás nem hiszi el, amit Mária mond.

Tom, Mary'nin söylediğine inanmıyor.

Tom sok olyat mond, amit nem gondol komolyan.

Tom demek istemediği çok şey söylüyor.

Egy szót sem értek abból, amit Tom mond.

Tom'un söylediklerinin tek bir kelimesini anlamıyorum.

Nem értem, hogy most mit mond a tanár.

Öğretmenin söylediklerini anlamıyorum.

Ne higgy el mindent, amit Tom mond neked.

Tom'un sana söylediği her şeye inanmamalısın.

Tomot nem érdekli, hogy Mari mit mond róla.

- Tom Mary'nin onun hakkında söylediklerine aldırmıyor.
- Mary'nin onun hakkında söylediği Tom'un umurunda değil.

Tomit láthatóan nem érdekelte, hogy Mari mit mond.

Tom Mary'nin söylediğiyle ilgileniyor gibi görünmüyordu.

Nem érdekel, hogy mit mond Tomi. Én nem megyek.

Tom'un ne söylediği umurumda değil. Gitmiyorum.

Amit a beszédében mond, az fontosabb, mint ahogy mondja.

Konuşmada onun ne dediği bunu nasıl söylediğinden daha az önemlidir.

Tom sosem figyel arra, hogy mit mond a tanár.

Tom, öğretmenin söylediğini asla dinlemez.

Tom néha olyanokat mond, amiket nem igazán hisz el.

Tom bazen gerçekten inanmadığı şeyler söylüyor.

- Nem érdekel, mit mond.
- Nem érdekel, mit beszél.
- Foglalkozom én azzal, hogy mit beszél?
- Törődök is én vele, hogy mit mond!

Onun ne dediği umurumda değil.

- Mindig kedves dolgokat mond róla, különösen akkor, ha a közelben van.
- Mindig kellemes dolgokat mond róla, különösen akkor, ha közel van.

O onun hakkında her zaman güzel şeyler söyler, özellikle o etrafta olduğunda.

Majdnem soha nem csinálja azt, amit mond, hogy tenni fog.

O yapacağını söylediği şeyi neredeyse hiç yapmaz.

Tom tanácsolta Marynek, ne higgyen el mindent, amit John mond.

Tom, Mary'ye John'un söylediği her şeye inanmamasını tavsiye etti.

Tom úgy tett, mintha nem hallaná, hogy mit mond Mary.

Tom, Mary'nin söylediği şeyi duymamış gibi davrandı.

- Ne is figyelj rá, mit mond.
- Ne is figyelj oda rá, hogy mit beszél.
- Figyelmen kívül kellene hagynod, amit mond.
- Ne is törődj vele, mit beszél!
- Oda se neki, miket mond!
- Engedd el a füled mellett, amit ő mond.
- Ne is hederítsél rá, miket beszél!
- Fel se vedd, amiket ő beszél!

Onun söylediğini görmezden gelmelisin.

Ezt olvashatjuk: "Ha valaki csúnyát mond arra, akinek sötét a bőre."

kötü bir isim söylediğindedir" yazıyor.

- Azt kellene csinálnom, amit Tomi javasol?
- Tegyem azt, amit Tomi mond?

Tom'un söylediğini yapmalı mıyım?

- Mit mond a Biblia erről?
- Mit ír a Biblia ezzel kapcsolatban?

İncil bu konuda ne diyor?

Lehet, hogy Tom igazat mond, de az is lehet, hogy nem.

Tom gerçeği söylüyor ya da söylemiyor olabilir.

- Bármit is mond, az nem úgy van.
- Mondjon bármit, nem igaz.

O ne derse desin doğru değil.

- Tom hazudik.
- Tom nem mond igazat.
- Tom nem az igazat mondja.

Tom yalan söylüyor.

- Egy kép többet mond ezer szónál.
- Egy kép ezer szóval ér fel.

Bir resim bin sözcüğe bedeldir.

- Nem kellene mindent elhinned neki.
- Nem kellene mindent elhinned neki, amit mond.

Sana anlattığı her şeye inanmamalısın.

Tom látta, hogy Mary milyen zaklatott és úgy döntött, nem mond semmi többet.

Tom Mary'nin ne kadar üzgün olduğunu gördü ve daha fazla bir şey söylememeye karar verdi.

- Egy szót sem hiszek el abból, amit Tomi mond.
- Egy szavát sem hiszem el Tominak.

Tom'un söylediği hiçbir şeye inanmıyorum.

- Figyelmeztettek, hogy Tomnak egy szavát se higgyem.
- Figyelmeztettek, hogy ne higgyem el, amit Tom mond.

Tom'un söylediği hiçbir şeye inanmamak için uyarıldım.

Mivel a fény gyorsabban terjed, mint a hang, néhányan hamarabb észreveszik valaki tündöklését, mint az ostobaságot, amit mond.

Işık sesten daha hızlı ilerler bu sebeple bazı insanlar aptalca ses çıkarmadan önce keskin zekalı görünürler.