Translation of "építeni" in Turkish

Szeretek hidakat építeni.

Köprüler yapmayı seviyorum.

Szüleim kőházat tudtak építeni,

ebeveynlerim apartman inşa edip beni ve kardeşlerimi

Már elkezdtük építeni ezeket

Uruguay'ın en yoksul kesimlerinde

Ezt meg tudjuk építeni.

Onu inşa edebiliriz.

Itt akarok házat építeni.

Burada bir ev inşa etmek istiyorum.

Fogunk egy falat építeni.

Bir duvar inşa edeceğiz.

Tom szeret dolgokat építeni.

Tom bir şeyler yapmayı seviyor.

De hogy fogunk építeni belőle?

Ama, bununla nasıl bir şey inşa edebiliriz?

Építeni fognak neked egy házat.

Onlar sana bir ev inşa edecekler.

Mielőtt megházasodom, karriert akarok építeni.

Ben evlenmeden önce bir kariyer sahibi olmak istiyorum.

Tomi impozáns házat akar építeni.

Tom gösterişli ve güzel bir ev yapmak istiyor.

Nemcsak újjáépíteni, de jobbra építeni, mint azelőtt.

aynı şeyleri tekrar inşa etmek yerine daha iyisini yapacak kişileri bekliyorlar.

Azt mondják, egy hatalmas gátat fognak építeni.

Onlar büyük bir barajın yapılacağını söylüyor.

Sokkal nehezebb építeni. Van valami, amit megbánt az életben?

Tekrar inşa etmek ise çok daha zordur. Hayatında pişman olduğun bir şey var mı?

Ezen a telken a jogszabály szerint nem lehet felhőkarcolót építeni.

Yasa, bu topraklar üzerinde herhangi bir gökdelenin inşasını yasaklar.