Examples of using "Tudtak" in a sentence and their turkish translations:
Onlar yüzemedi.
ebeveynlerim apartman inşa edip beni ve kardeşlerimi
Zorluklarla karşılaşmadıkları sürece öğrenemezlerdi.
Zamanında müdahale de edemeyince
Tabii ki, plesiosaurlar yüzebiliyorlardı.
ve kendi içeriklerini yaparak büyüdüler.
Askerler bahara kadar hiçbir şey yapamadı.
Tom ve Mary katılamadıkları için üzgünler.
İtfaiyeciler gelemeden her iki bina da yandı.
Eski Yunanlar güneş sistemi hakkında bizim bildiğimiz kadar çok şey biliyorlardı.
çünkü onlar nefretten arınmayı başarabilmişlerse geri kalanımız da
Tom ve Mary, ellerinden geldiğince birlikte çok zaman geçirdiler.