Examples of using "Wichtigsten" in a sentence and their turkish translations:
İklim değişikliğinden kaynaklanan
Güvenlik önce gelmeli.
Macaristan en önemli tren istasyonunu kapattı.
Kahve, bu ülkenin en önemli ürünlerinden biridir.
Tom her zaman kendine öncelik tanır.
Tom en önemli konunun ne olduğunu düşünüyor?
Bir ressamın gözleri onun en önemli aletleridir.
Dil en önemli iletişim yollarından biridir.
Bu ülkenin en önemli ürünlerinden biri kahvedir.
en bilgilendirici verinin bu değişkenliği
Otomobil endüstrisi Japonya'daki ana sektörlerden biridir.
Hayatınızdaki en önemli insanlarla irtibatta kalın.
Dil insanlığın en önemli buluşlarından biridir.
Kayda değer bir şey yaptığınız ve en önemli olan şeyler onlar.
ulan iyi de adamlar dünyanın en önemli toplantılarını yapıyorlar en gizli bilgileri onlarda
Tek tanrılı dinlerin en önemli üçü İslam, Yahudilik ve Hristiyanlıktır.
Tom yaşamının en önemli telefon görüşmesini yapmak üzereydi.
Hayatta en önemli şey nedir?
Konuşmamın en önemli kısmını unuttuğumu çok geç anladım.
Åland adalarının en önemli cazibeleri samimi insanlar ve güzel manzara.
böylece pramitler hayatımızdaki gizemli olaylar arasında kendine en önemli yeri buldu
Aydın ve ilerici bir hayat sürdürebilmek için en önemli şartlardan biri: yaşamak ve yaşama izin vermek.
Çöldeki en önemli şeylerden biri, su bulabileceğiniz şeylere karşı gözünüzü açık tutmaktır.
dünyanın en önemli yapılarından sayılan Ayasofya şimdilerde yine tartışma konusu oldu