Examples of using "Untereinander" in a sentence and their turkish translations:
Aralarında konuşuyorlar.
Onlar parayı paylaştı.
Köpekler diğer köpeklerle oynamayı sever.
Tom ve Mary birbirleriyle İngilizce konuşuyorlar.
Tom, Mary, John ve Alice arkadaşlar. Onlar çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.
Tek ortak dilleri olduğu için birbirleriyle İngilizce konuşan Japon ve Çinli arkadaşlarım var.