Translation of "Teilten" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Teilten" in a sentence and their turkish translations:

- Diebe teilten ihre Beute auf.
- Die Diebe teilten ihre Beute.

- Hırsızlar ganimeti paylaştılar.
- Hırsızlar ganimeti aralarında paylaştılar.
- Hırsızlar, ganimeti paylaştılar.

Sie teilten das Geld untereinander.

Onlar parayı paylaştı.

Diebe teilten ihre Beute auf.

- Hırsızlar, ganimeti paylaştılar.
- Hırsızlar, ganimeti aralarında pay ettiler.

Die Diebe teilten ihre Beute.

Hırsızlar ganimetlerini böldü.

Nicht alle Amerikaner teilten Wilsons Meinung.

Bütün Amerikalılar Wilson'un görüşünü paylaşmadı.

- Die Soldaten teilten ihr Essen mit den Indianern.
- Die Soldaten teilten ihr Essen mit den Indern.

Askerler gıdalarını Hintliler ile paylaştı.

- Tom und Maria teilten sich die Kosten.
- Tom und Maria teilten die Kosten unter sich auf.

Tom ve Mary maliyeti paylaştı.

teilten uns 400 Frauen die Kosten mit.

400 kadın ödedikleri hakkında konuştu.

Wir teilten das Geld unter uns auf.

- Biz parayı aramızda paylaştık.
- Parayı kendi aramızda bölüştük.

Sie teilten das Geld unter sich auf.

Parayı kendi aralarında bölüştürdüler.

Tom und Maria teilten sich ein Zimmer.

Tom ve Mary bir odayı paylaştılar.

Tom und Mary teilten sich die Rechnung.

Tom ve Mary faturayı böldü.

Tom und Mary teilten sich einen Tisch.

Tom ve Mary bir masayı paylaştı.

Wir teilten zehn Dollar unter uns fünf auf.

On doları beşimizin arasında bölüştük.

Mein Bruder und ich teilten uns ein Zimmer.

Erkek kardeşim ve ben odayı paylaştık.

Die Studenten teilten sich in drei Gruppen auf.

Öğrenciler üç gruba bölündü.

Willi und Johanna teilten die Süßigkeiten unter sich auf.

Bill ve Joan şekeri aralarında paylaştırdılar.

Die Kinder teilten sich nach der Schule eine Pizza.

Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.

Tom und Maria teilten sich einen Schirm; der war aber nicht groß genug, und beide wurden nass.

Tom ve Mary bir şemsiyeyi paylaştı. Ancak, yeterince büyük değildi ve her ikisi de ıslandı.