Translation of "Unterdrücken" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Unterdrücken" in a sentence and their turkish translations:

Jim konnte seine Wut unterdrücken.

Jim öfkesine hâkim olabildi.

Tom versucht, ein Lächeln zu unterdrücken.

Tom bir gülümsemeyi bastırmaya çalışıyor.

Je mehr man tatsächlich versucht, gewisse Gedanken zu unterdrücken,

Aslında, belirli düşünceleri ne kadar baskılamaya çalışırsanız

Es wird eine lange Zeit erfordern, die Revolte zu unterdrücken.

- Ayaklanmayı bastırmak uzun sürecek.
- Ayaklanmayı bastırmak uzun zaman alacak.

Zuerst sah es so aus als würden die Franzosen die Revolten einfach unterdrücken.

Başta Fransızlar isyanı kolayca durduracak gibi gözüküyordu

Er spielte eine herausragende Rolle in der Kampagne und half dabei, den Aufstand in Kairo zu unterdrücken…

Kampanyada önemli bir rol oynadı, Kahire'deki isyanı bastırmaya yardım etti ...