Examples of using "Tote" in a sentence and their turkish translations:
Ölü insanlar konuşamazlar.
Bu ölü bir dağ keçisi.
Ölümçelenler ölüyü diriltebilir.
Latince ölü bir dildir.
Sokakta in cin top oynuyordu.
Kaç kişi öldü?
Ben toplantı odasında ölü bir hamamböceği buldum.
Çocuk ölü hayvan için bir mezar kazdı.
Tom gölde yüzen bazı ölü balıklar gördü.
Ürdün Nehri Ölü Deniz'e akan tek nehirdir.
fakat yinede ölen karıncayı orada bırakmıyorlar
Ve bariz ima, onu ölü kralın göndermesidir.
O, bir ölü köpeğin havlamak istediği kadar çok çalışmak istedi.
Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi.
- Ölü Deniz yaşıyor: dünyanın her köşesinden turist çekiyor.
- Lut Gölü yaşıyor: dünyanın her köşesinden turist çekiyor.
Siyaset ölmüş fok gibidir. Çok pis kokar ama yağı kıymetlidir.
Tren raydan çıktı ve yaklaşık otuz yolcu ya öldü ya da yaralandı.