Examples of using "Stärksten" in a sentence and their turkish translations:
hatta en zorlu rakiplerimle bile.
Vücudu, en ölümcül akrep toksinlerinin yarattığı acıyı bile bloke edebilir.
Evrim en uyumlu olanı seçti. Arena hazırlandı.
Orta Çağ'da hangi fikirin İngilizler üzerinde en büyük etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?
O, yaşayan türlerin en güçlüsü değil, en zekisi değil fakat değişmek için en duyarlı olanıdır.