Examples of using "Gedanke" in a sentence and their turkish translations:
- Düşünmen yeter.
- Düşünmesi yeter.
- Düşünmeniz yeter.
- Önemli olan düşünmek.
- Önemli olan niyet.
Bu ayartıcı bir fikir.
Bu rahatsız edici bir düşünce.
Ne düşünce ama!
Benim ilk düşüncem ise;
Ben fikri çok sevmiyorum.
Ne güzel bir düşünce!
O benim ilk düşüncemdi.
Ne büyük bir düşünce!
- Düşünce beni ürpertir.
- Düşünce beni ürpertiyor.
O iç karartıcı bir düşüncedir.
Aklıma bir fikir geldi:
İlk düşüncenin ne olduğunu biliyorum.
Bu düşünce aklımdan geçti.
Bu fikir benim iddiamın temelidir.
şimdi şöyle bir düşünce de oluşabilir kafanızda
Yılanları çok düşünme onu solduruyor.
O düşünceyi kafamdan çıkaramıyorum.
Bu düşünce bize kimden geçti dersiniz
Ve kendimi ait olduğum yerin orası olduğu düşüncesiyle baş başa buldum
Bir yılanı sadece düşünmek beni titretiyor.
Onun doğru adam olduğu aklıma geldi.
Bana, saatim bozulmuş gibi geldi.
"Tom'a ne söylememi istersin?" "Gerçeği." "Bu kötü bir fikir.
Tom'un gerçeği söylemeyebileceği hiç aklıma gelmedi.
Gerçekten beni korkutan tek şey seni kaybetme düşüncesidir.
Aklıma iyi bir fikir geldi.
Tom'u en çok korkutan şey tekrar yürüyemeyeceği düşüncesiydi.
Orta Çağ'da hangi fikirin İngilizler üzerinde en büyük etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?
Doğru yerdeki doğru adam olduğu aklımın ucundan geçmedi.
Seni günde bir defa düşünüyorum ve bu 24 saatimi alıyor.
Eksiksiz bir şiir, bir duygunun düşünceyi ve düşüncenin kelimeleri bulduğu yerdir.
Tom'u beklerken belki de Mary'yi davet etmemem gerektiği aklıma geldi.
Birkaç gün daha Boston'da kalmak isteyebileceğim hiç aklına geldi mi?
Bunu sır olarak saklamamam gerektiğini fark ettim.
Bazen seninle ilgili tek bir düşünce birden dünyanın rengarenk ve daha büyük gözükmesine, dertlerin azalmasına yeterli oluyor ve içimi hoş bir duygu kaplıyor. İşte ask bu! Siyahı beyazı yok. Önemli olan kalpten sevmek.