Examples of using "Schreit" in a sentence and their turkish translations:
Mary bağırıyor.
Tom bağırıyor.
Sami çığlık atıyor.
O çok bağırıyor.
Bebek çığlık atıyor.
Tom çok bağırır.
Tom asla bağırmaz.
yardım çığlığı da atıyor.
Tom, Mary'ye bağırıyor.
- Kim bağırıyor?
- Bağıran kim?
Oğlu ona bağırıyor.
Bebek hâlâ bağırıyor.
Çığlık atmayın.
O sadece karnı aç olduğunda bağırır.
O öfkeli olduğunda her zaman bağırır.
- O, kızgın olduğunda her zaman bağırır.
- Kızınca hep bağırır.
Mary kızgın olduğunda her zaman bağırır.
Tom öfkeli olduğunda her zaman bağırır.
Bebeğim henüz konuşamıyor. Sadece ağlıyor.
Annem bana her zaman sebepsiz yere bağırır.
O sadece kuru bir beze ihtiyacı olduğunda ağlar.
Sadece kuru bir bez gerektiğinde ağlar.
Annem bana her zaman bağırıyor.
Her zaman parlak renkli kravat takıyorsun.
Bir bebek konuşma yeteneğine sahip değildir, bu yüzden istediğini alana kadar sadece bağırır.
Bağırmanı istemiyorum.