Translation of "Kind" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Kind" in a sentence and their turkish translations:

- Ein Kind fehlt.
- Ein Kind wird vermisst.

Bir çocuk kayıp.

Ja, mein Kind.

Evet, çocuğum.

- Sie haben ein Kind adoptiert.
- Sie adoptierten ein Kind.

Onlar bir çocuğu evlet edindi.

- Dem Kind blutet die Nase.
- Das Kind hat Nasenbluten.

Çocuğun burnu kanıyor.

- Er sorgte für ihr Kind.
- Er kümmerte sich um Ihr Kind.
- Er betreute ihr Kind.

O, çocuğu ile ilgilendi.

- Er ist bloß ein Kind.
- Es ist nur ein Kind.
- Er ist nichts als ein Kind.

O sadece bir çocuk.

Dass ich als reiches Kind auf einem armen Kind herumhackte.

yoksul bir çocukla uğraşıp durmam

- Tom ist ein verwöhntes Kind.
- Tom ist ein verzogenes Kind.

Tom şımarık bir çocuk.

Das Alter spielt keine Rolle, ein Kind ist ein Kind.

Yaşı ne olursa olsun, çocuk çocuktur.

- Das weiß selbst ein Kind.
- Selbst ein Kind weiß das.

- Bir çocuk bile bilir onu.
- Bir çocuk bile onu bilir.

Egal, wie alt es ist, ein Kind ist ein Kind.

Kaç yaşında olduğu fark etmez, çocuk çocuktur.

- Sie sang als Kind gut.
- Als Kind sang sie gut.

Çocukken güzel şarkı söylerdi.

- Tom ist ein braves Kind.
- Tom ist ein artiges Kind.

Tom iyi bir çocuk.

- Tom ist nur ein Kind.
- Tom ist bloß ein Kind.

- Tom tam bir çocuk.
- Tom sadece bir çocuk.

Wir bekommen ein Kind.

Bir çocuğumuz olacak.

Jedes Kind kann das.

Herhangi bir çocuk bunu yapabilir.

Dem Kind wurde langweilig.

O çocuk sıkıldı.

Das Kind wurde verletzt.

Çocuk incindi.

Ein Kind braucht Liebe.

Bir çocuğun sevgiye ihtiyacı vardır.

Das Kind war satt.

Çocuk toktu.

Das weiß jedes Kind.

Herhangi bir çocuk onu bilir.

Verhätschel dein Kind nicht.

Çocuğunu şımartma.

Ich bin ein Kind.

Ben bir çocuğum.

Ich bin kein Kind.

Bir çocuk değilim.

Dieses Kind trägt Shorts.

Bu çocuk şort giyiyor.

Das Kind isst Fleisch.

Çocuk et yiyor.

Er ist kein Kind.

O bir çocuk değil.

Ein Kind spielt Harfe.

Bir çocuk arp çalıyor.

Maria bekommt ein Kind.

Mary'nin bir bebeği olacak.

Wessen Kind bist du?

Sen kimin çocuğusun?

Das Kind langweilte sich.

Çocuk sıkılmıştı.

Ich habe ein Kind.

Bir çocuğum var.

Das Kind hatte Fieber.

Çocuk ateşlendi.

Tom ist kein Kind.

Tom, bir çocuk değil.

Du bist mein Kind.

Sen benim çocuğumsun.

Du bist ein Kind.

Sen bir çocuksun.

Er hat ein Kind.

Onun bir çocuğu var.

Tom hat ein Kind.

Tom'un bir çocuğu var.

Sie hat ein Kind.

Onun bir çocuğu var.

Maria hat ein Kind.

Mary'nin bir çocuğu var.

Das Kind hat erbrochen.

Çocuk kustu.

Wir bekommen ein Kind!

Biz bir bebek sahibi olacağız!

Irgendwo weint ein Kind.

Bir yerde bir çocuk ağlıyor.

Sie ist kein Kind.

O bir çocuk değil.

Das ist mein Kind.

Bu benim çocuğum.

Tom ist ein Kind.

Tom bir çocuk.

Tom ist mein Kind.

Tom benim çocuğum.

Wir wollen ein Kind.

Çocuk sahibi olmak istiyoruz.

Wo ist dein Kind?

Çocuğunuz nerede?

Sie erwartet ein Kind.

O bir çocuk bekliyor.

Das Kind lernt schnell.

Çocuk çabucak öğreniyor.

Das Kind zahnt gerade.

Bu çocuk şimdi diş çıkarıyor.

Das Kind wird sechs.

Çocuk altı yaşında olacak.

Wir erwarten ein Kind.

Biz bir bebek bekliyoruz.

Maria erwartet ein Kind.

Mary bekliyor.

Wem gehört dieses Kind?

- Bu kimin çocuğu?
- Bu çocuk kimin?

Stillen Sie Ihr Kind?

Çocuğunuzu emziriyor musunuz?

- Das Kind ist ein Teufelsbraten.
- Das Kind ist ein kleiner Teufel.

Bu çocuk küçük bir şeytan.

- Tom ist kein faules Kind mehr.
- Tom ist kein faules Kind.

Tom tembel bir çocuk değil.

- Das Kind ist eine Nervensäge.
- Dieses Kind kann einen verrückt machen.

Çocuk bir baş belasıdır.

- Das Kind spielt mit Meccano.
- Das Kind spielt mit einem Metallbaukasten.

Çocuk, Meccano ile oynuyor.

- Ihre Tochter ist kein Kind mehr.
- Eure Tochter ist kein Kind mehr.
- Deine Tochter ist kein Kind mehr.

- Kızın artık bir çocuk değil.
- Kızınız artık bir çocuk değildir.

- Sie hat dem Kind ein Spielzeug gekauft.
- Sie kaufte dem Kind ein Spielzeug.
- Sie erstand dem Kind ein Spielzeug.

- Çocuğa bir oyuncak aldı.
- O, çocuk için bir oyuncak aldı.

- Sie ist bloß ein Kind.
- Sie ist nichts mehr als ein Kind.

O sadece bir çocuk.

- Das Kind ist heute extrem zappelig.
- Das Kind ist heute sehr unruhig.

Çocuk bugün çok huzursuz.

- Das kann sogar ein Kind beantworten.
- Selbst ein Kind kann das beantworten.

Bir çocuk bile ona cevap verebilir.

- Mein Kind, was hast du getan?
- Mein Kind, was hast du angefangen?

Sen ne yaptın, çocuğum?

- Er benahm sich wie ein Kind.
- Er hat sich wie ein Kind benommen.
- Er führte sich wie ein Kind auf.
- Er hat sich wie ein Kind aufgeführt.

O bir çocuk gibi davrandı.

Du bist kein Kind mehr.

Artık sadece bir çocuk değilsin.

Es ist nur ein Kind.

O, ancak bir çocuk.

Bess ist nur ein Kind.

Bess sadece bir çocuk.

Jedes Kind kann das beantworten.

Herhangi bir çocuk ona cevap verebilir.

Dieses Kind hat nur geschrien.

Bu çocuk ağlamaktan başka bir şey yapmadı.

Sie hatten nur ein Kind.

Onların sadece bir çocuğu vardı.

Er war als Kind empfindlich.

O bir çocuk olarak narindi.

Er ist kein Kind mehr.

O artık bir çocuk değil.

Wir haben ein Kind adoptiert.

Biz bir çocuğu evlatlık aldık.

Ich war ein gesundes Kind.

Ben sağlıklı bir çocuktum.

Das Kind schlief alsbald ein.

O çocuk kısa sürede uykuya daldı.

Tom ist ein dürres Kind.

Tom cılız bir çocuk.

Ich bin ein kleines Kind.

Ben küçük bir çocuğum.

Ich bin kein Kind mehr.

Ben artık çocuk değilim.

Tom ist noch ein Kind.

Tom sadece bir çocuk.

Er ist ihr einziges Kind.

O onların tek çocuğu.