Examples of using "Sami" in a sentence and their turkish translations:
- Sami klostrofobikti.
- Sami'nin klostrofobisi vardı.
Sami hayatta kaldı.
Sami çığlık atıyor.
Sam, bana bakıyordu.
Sami itiraf edecek.
Sami kıskançtı.
Sami çıplaktı.
Sami öfkeliydi.
Sami gitmek zorunda kaldı.
Sami bir doktordur.
Sami, Leyla'yı tanıyor.
Sami neredeyse kusuyordu.
Sami hep içki içer.
Sami öldü.
Sami Allah'a ibadet etti.
Sami kanser hastasıydı.
Sami cüzdanını kaybetti.
Sami yardım teklif etti.
Sami en kötüsünden korktu.
- Sami'nin güzel çocukları vardı.
- Sami'nin güzel çocukları oldu.
Sami çok çalışıyor.
Sami, Leyla'nın kredi kartını kullandı.
Sami kendi annesini öldürdü.
Sami beni sevmiyor.
- Sami ayrılmak istemedi.
- Sami ayrılmak istemiyordu.
Sami, Mısır'a kaçtı.
Sami güvenilir değildi.
- Sami ikili bir hayat yaşıyordu.
- Sami ikiyüzlü bir hayat yaşıyordu.
Sami işini bitirdi.
Sami'nin hiçbir geliri yoktu.
- Sami'nin bir sırrı var.
- Sami bir sırra sahip.
Sami çok zekiydi.
Sami nedenini bilmiyor.
Sami soğukkanlılıkla vurulmuş.
Sami hiç evlenmedi.
Sami silaha dokundu.
Sami karşıt görüşteydi.
Sami onu reddetti.
Sami birçok ilaç kullanıyordu.
Sami kustu.
Sami yataktaydı.
Sami, Leyla'nın Facebook isteğini kabul etti.
Sami evi gördü.
Sami o gece hayatta kaldı.
Sami bir panik atak geçirdi.
Sami banyoya koştu.
Sami, Leyla'ya bağırmaya başladı.
Sami orada değildi.
Sami onun hakkında hiç konuşmadı.
Sami benim arkadaşımdı.
Sami camiye girdi.
Sami dışlanmış hissetti.
Sami bunu yapmaz.
Sami bir panik atak geçirdi.
Sami de Leyla da Müslüman.
Sami, Leyla'nın Facebook sayfasını buldu.
- Sami umut veren bir kardiyologdu.
- Sami geleceği parlak bir kardiyologdu.
Sami henüz bitirmedi.
Sami ve Leyla buradaydılar.
- Sami camiye girdi.
- Sami caminin içine girdi.
Sami komadan çıktı.
Sami patolojik bir yalancıdır.
Sami evliliğini kurtarmak zorundaydı.
- Sami geceleyin pizza götürdü.
- Sami geceleyin pizza teslim etti.
Sami ilaç kullanıyordu.
Sami bir mülteci kampında yaşıyordu.
Sami sahile geri yüzdü.
Sami'nin bir karar vermesi gerekiyor.
- Sami, Leyla'ya biraz meyve suyu ikram etti.
- Sami, Leyla'ya biraz meyve suyu servis etti.
Sami ve Leyla, Facebook arkadaşları oldular.
Sami'nin Kahire'de ailesi var.
Sami, Ferit'in en iyi arkadaşı oldu.
Sami kendi yoluna gitti.
Sami çadırında uyudu.
Sami, Leyla'dan büyüleniyordu
Sami, Leyla'yı Twitter'da izledi.
Sami arabasını satmaya çalıştı.
Sami'nin yeni bir fikri var.
Sami şimdi sana yardımcı olabilir.
Sami altı saat boyunca uyudu.
Sami Leyla'yı kafede gördü.
Sami cam kenarında oturuyordu.
Sami, Leyla'nın fotoğraflarını gördü.
Sami, çocukları için her şeyi yaptı.
- Sami karısını kaybetmek istemedi.
- Sami karısını kaybetmek istemiyordu.
- Herkes Sami ile bir sorun yaşıyordu.
- Herkesin Sami ile bir problemi vardı.
Leyla ve Sami çizgiyi aşıyorlar.
Sami ve Leyla'nın bir aile sırrı vardı.
Sami ve Layla'nın iş görüşmesi vardı.
Sami sana mesajımı verdi mi?
Sami Leyla'nın nefes almadığını fark etti.
Sami'nin yapılacak bir işi vardı.
Sami altmıştan fazla.
- Sami hem Leyla'yı hem de Ferit'i biliyordu.
- Sami hem Leyla'yı hem de Ferit'i tanıyordu.
Sami, Leyla'yı havaalanında aldı.
Sami doktor numarası yapıyordu.
Sami bir doktor asistanıdır.
Sami ve Leyla inanılmaz derecede içkiliydi.
- Sami'yi ne katile dönüştürdü?
- Sami'yi katile ne dönüştürdü?
Ben Leyla, Sami'nin karısı.