Examples of using "Schaffte" in a sentence and their turkish translations:
Bunu o yaptı.
O onu yaptı.
Tom bunu yapamadı.
Onunla tanıştım.
Sınıfa zamanında gelebildi.
Oraya zamanında varabildim.
Amerika 1863 yılında köleliği halletmiştir.
O başarılı oldu.
Araba kullanmayı öğrenmeyi başardı.
Tom istasyona zamanında ulaşmadı.
Tom her şeyi kendi taşımayı başardı.
O, dağa tırmanmayı başardı.
O bir araba sürebildi.
Harry nehri yüzerek geçmeyi başardı.
Bütün çantaları kendisi taşıyabildi.
Derdimi Fransızca ifade edebildim.
Tom nehri yüzerek geçmeyi başardı.
Tom akşam yemeği için zamanında döndü.
İçeri girmeyi başardım.
Kendisini belediye başkanı olarak seçtirmeyi başardı.
O bir şekilde nehri yüzerek geçebildi.
Tom kapıyı açmaya çalıştı ama açamadı.
Tom bir yolunu bulup nehrin karşısına yüzerek geçmeyi başarmış.
ama kazancını değerlendirmeyi beceremedi.
Betty her zaman istediğini alabildi.
Tom 2.30'dan önce işi bitirmeyi başardı.
Ama nihayetinde devlet üniversitesine giderek
Kutu çok ağırdı fakat onu taşımayı başardı.
Tom onu yapamadı, bu yüzden Mary'den yardım etmesini istedi.
Tom komadan çıktıktan sonra diğer öğrencilerin seviyesini yakalayamadı.
Ağır yaralı olmasına rağmen telefona ulaşmayı başardı.
O, zamanında oraya varabildi.
Tom, Meryem'i unutmak için ne kadar çabalasa da yapamadı.
Birkaç yıl sonra, hayatımda bazı şeyleri kontrole almayı başardım.
Tom gün ağarana kadar eve gelmedi.
İngilizce olarak derdimi anlatabildim.
Hava kararmadan eve varabildi.
Tom, Mary'yi mutlu etmeye çalıştı, ama edemedi.
O, planını uygulamada başarısız oldu.