Examples of using "Kennenzulernen" in a sentence and their turkish translations:
- Tanıştığımıza memnun oldum.
- Çok memnun oldum.
- Tanıştığımıza memnun oldum.
- Seninle tanıştığıma memnun oldum.
- Seninle tanıştığıma çok memnun oldum.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Ben de tanıştığımıza memnun oldum.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Onunla tanıştım.
Sizinle tanışmak bir zevkti.
Tom seninle tanışmak için sabırsızlanıyor.
Sonunda seninle şahsen tanıştığım için çok mutluyum.
O sizinle karşılaşmak için hevesliydi.
- Sizinle tanışmak hoştu, Ken.
- Tanıştığımıza memnun oldum, Ken.
Seninle tanışmak bir zevk, Tom.
Tanıştığımıza çok memnun oldum.
Tanıştığımıza memnun oldum, Bayan Jones.
Yeni insanlarla tanışmaktan korkma.
Ben de sizinle tanıştığıma memnun oldum.
Tom seninle tanışmaya istekliydi.
Seninle tanışmak çok hoş.
Ben de çok memnun oldum.
Çeviri yapmak, bize ana dilimizi daha iyi bilmemizde yardımcı olur.
Seninle tanıştığıma özellikle memnun oldum.
Seninle tanıştığıma çok sevindim.
Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum.
- Onunla tanışmak için bekleyemem.
- Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Seninle tanışmak bir zevkti, Tom.
Sizinle tanışmak büyük bir onur.
Tom'la tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Ebeveynlerinle tanışmayı dört gözle bekliyorum.
Bu birbirlerini tanımak için iyi bir fırsattır.
Tom Mary ile karşılamak için can atıyordu.
Sizinle tanışmak büyük bir onurdur.
Seni daha iyi tanımak için sabırsızlanıyorum.
Onu tanımaktan zevk aldım.
-Brezilyalıyız. -Pekâlâ. Tanıştığımıza çok memnun oldum.
Sizinle tanıştığım için gerçekten mutluyum.
Onunla tanışmak için can atıyorum.
Seninle görüşmeye can atıyorum.
Sana rastlamak ne güzel. Ben bir karıncayiyenim.
Seninle tanışmak çok hoştu.
Tom dünyayı görmek için yurtdışına seyahat ediyor.
Bu kızla tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Tom'a onunla görüşmeyi sabırsızlıkla beklediğimi söyle.
O ortamı daha iyi tanımak için her gün gitmem gerekti.
Yeni insanlarla tanışmak ve yeni arkadaşlar edinmek zordur.
Benim adım Tanaka, az önce bitişiğe taşındım. Tanıştığıma memnun oldum.
Onunla tanıştığım için şanslıydım.
Tom'la tanışmaya gerçekten can atıyorum.
Ben hepinizle tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Bir insanı tanımak için, onunla sadece bir hafta seyahat etmelisin.