Examples of using "Physik" in a sentence and their turkish translations:
O, fizikten anlar.
Tom fizikten anlıyor.
Fizik benim en sevdiğim konudur.
Ben fizikle zerre kadar ilgilenmiyorum.
Fizik temel doğa bilimidir.
Matematiki fizikten daha zordur.
Fizik beni hiç ilgilendirmiyor.
Tom fizik alanında uzmanlaşıyor.
Fizikle hiç ilgilenmiyorum.
O Oxford'da fizik okudu.
Fizik dünyasına hoş geldiniz.
Fizikten B aldım.
- Angela Merkel'in fizikte doktorası var.
- Angela Merkel'in Fizikte doktorası var.
Fizik bir bilim dalıdır.
- Matematik, fiziğin mantığı gibidir.
- Matematik fiziğin mantığı gibidir.
Ben fiziği seviyorum ve matematiği daha da çok seviyorum.
Tüm yaşamını fizik çalışmalarına adadı.
Atom bombası, 20. yüzyılın fizik ürünüdür.
Fizik ve matematiği seviyorum, biyoloji ve coğrafyayı sevmem.
bu konuyu araştırmak için ta fizana kadar gitmeye gerek yok
Mary ve kocası 1903 yılında Nobel Fizik Ödülü'nü aldılar.
ya da gidip lise 1 fizik okusun öğrenir demiş Poyraz Ölmez
Hawking, 1962 yılında üniversiteden mezun olduğunda, fizikte doktora yapmaya başladı.