Examples of using "Legten" in a sentence and their turkish translations:
Askerler silahlarını indirdiler.
Tom ve Mary bayrağı katladı.
Halıyı yere serdi.
Kitapları masaya koyduk.
Öğle yemeği yemek için yolda durduk.
Çocuklar donmuş gölet üzerinde bir hokey pisti kurdular.
Onlar bir söz verdi.
Çimlere uzanıp karanlık gökyüzüne doğru baktık.
olan Mareşal Murat'la yakın çalışmak zorunda kaldı
içeride Gubbi ve diğer vahşi yaşam görevlileri büyük ağlar gererek kaçağı tuzağa düşürmeyi umuyor.
Bir söz verdin.
Biraz dinlensen iyi olur.