Examples of using "Füßen" in a sentence and their turkish translations:
Bu ayakkabılar ayaklarıma uyuyor.
Cennet onların ayağının altındadır
- Ayaklarımda kabarcıklar var.
- Ayaklarım su topladı.
Ayaklarını kullan.
Kalbimi kırdın.
- Ayaklarımın her tarafında kabarcıklar var.
- Ayaklarımın her tarafı su topladı.
- Tom'un ayaklarının her tarafında kabarcıklar vardı.
- Tom'un ayaklarının her tarafı su topladı.
Aniden zemin ayaklarımın altından kayboluyor gibi görünüyordu.
binlerce kilometreyi o küçücük ayaklarıyla kat ediyorlar
O ne zaman kendi ayakları üzerinde durabilecek?
Yumuşak tabanları sayesinde altı tonluk bir erkek bile fark edilmeyebilir.
Kendi ayakların üzerinde duracak kadar yetişkinsin.
Sanki dünya onun ayağının altından kaybolmuş gibiydi.
On sekiz yaşından beri o tek başına.
Artık neredeyse beni yürütemeyecek kadar şişen ayaklarım iyileşti.
Çok fazla içtim ve yer ayaklarımın altında dönüyor gibi görünüyordu.
- Tom yeni ayakkabılarını maratondan önce yeterince alıştırmadı ve ayaklarında kötü kabarcıklar oluştu.
- Tom ayaklarını maratondan önce yeni ayakkabılarına alıştırmadığı için çok fena su topladı.
Birkaç gündür yağmur yağmamasına rağmen ayaklarımızı bastığımız yerler hâlâ çok ıslaktı.