Translation of "Gebrauch" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Gebrauch" in a sentence and their turkish translations:

Vor Gebrauch schütteln.

Kullanmadan önce çalkalayın.

Vor Gebrauch die Anleitung lesen.

Kullanmadan önce talimatları okuyun.

Machen Sie von Ihren Füßen Gebrauch.

Ayaklarını kullan.

Ich behalte das für zukünftigen Gebrauch.

Bunu gelecekte kullanmak için saklayacağız.

Dieses Wort ist noch in Gebrauch.

Bu kelime hâlâ kullanılıyor.

Es ist für meinen persönlichen Gebrauch.

O benim kişisel kullanımım için.

Machen Sie von Ihrem Wahlrecht Gebrauch!

- Sandığa sahip çıkın.
- Oyunuza sahip çıkın.

- Dieser alte Tisch ist immer noch in Gebrauch.
- Dieser alte Esstisch ist noch immer in Gebrauch.

Bu eski masa hâlâ kullanımda.

Ich machte von dieser guten Gelegenheit Gebrauch.

Onu iyi bir fırsat olarak kullandım.

Tom zeigte mir den Gebrauch seiner Kamera.

Tom bana kamerasını nasıl kullanacağımı gösterdi.

Der Vertrag verbietet den Gebrauch chemischer Waffen.

Antlaşma, kimyasal silah kullanımını yasaklar.

All das ist für meinen persönlichen Gebrauch.

Bunun hepsi benim kişisel kullanımım içindir.

Das ist nur zum internen Gebrauch bestimmt.

Bu dahili kullanım içindir.

Tom hat noch immer eine Schreibmaschine in Gebrauch.

Tom hâlâ bir daktilo kullanıyor.

Vor hundert Jahren waren noch Spucknäpfe in Gebrauch.

Bir yüzyıl önce, tükürük hokkaları hala kullanılıyordu.

Dieses Produkt ist nur für den privaten Gebrauch bestimmt.

Bu ürün özel kullanım için tasarlanmıştır.

Der Gebrauch von „oh“ im Englischen ist ziemlich kompliziert.

"Oh" kelimesinin İngilizce'de kullanımı biraz karmaşıktır.

Die katholische Kirche billigt den Gebrauch von Kondomen nicht.

Katolik Kilisesi prezervatif kullanımına göz yummamaktadır.

Ich glaube, dieses Wort ist nicht mehr in Gebrauch.

- Bence bu sözcük artık kullanılmıyor.
- Bence bu sözcük artık kullanımda değil.

Wenn du willst, können wir gerne vom Englischen Gebrauch machen.

İstersen İngilizce kullanabiliriz.

Ich hoffe, ich muss keinen Gebrauch von dieser Pistole machen.

Umarım bu tabancayı kullanmak zorunda değilim.

- Es ist für meinen persönlichen Gebrauch.
- Das ist für den Eigengebrauch.

O benim kişisel kullanımım için.

- Nutze sie alle.
- Benutzt sie alle.
- Machen Sie Gebrauch von allen.

Onların hepsini kullan.

- Jeder sollte sein Wahlrecht ausüben.
- Jeder sollte von seinem Wahlrecht Gebrauch machen.

Herkesin oy hakkını kullanması gerekir.

- Das Wort ist nicht länger in Gebrauch.
- Das Wort wird nicht mehr benutzt.

Kelime artık kullanılmıyor.

Bis vor drei Jahren hat meine Großmutter oft Gebrauch von ihrer Nähmaschine gemacht.

Büyükannem üç yıl öncesine kadar dikiş makinesini çok kullanırdı.

Mut ist sehr wichtig. Und wie ein Muskel wird er durch Gebrauch stärker.

Cesaret çok önemlidir. Bir kas gibi kullandıkça güçlenir.

- Ist das Wort eigentlich noch immer in Gebrauch?
- Wird das Wort überhaupt noch benutzt?

İnsanlar gerçekten hâlâ o kelimeyi kullanıyor mu?

Der effektive Gebrauch von Desinfektionsmitteln spielt bei der Infektionskontrolle in Krankenhäusern eine wichtige Rolle.

Dezenfektanın etkin kullanımı hastanelerde enfeksiyon kontrolü ile ilgili olarak önemli bir konudur.

Ich habe einen Hammer und ich habe keine Angst davor, Gebrauch von ihm zu machen!

Bir çekicim var ve onu kullanmaktan korkmam!

Tom hat noch immer das Portemonnaie in Gebrauch, das ich ihm zu seinem 13. Geburtstag geschenkt habe.

Tom hâlâ ona on üçüncü doğum gününde verdiğim cüzdanı kullanıyor.

- Ich kann nicht glauben, dass Tom es noch immer in Gebrauch hat.
- Ich kann nicht glauben, dass Tom es noch benutzt.

Tom'un bunu hâlâ kullandığına inanamıyorum.

Vermeiden Sie übermäßigen Gebrauch der Konsole. Um eine Belastung der Augen vorzubeugen, machen Sie während des Spielens jede Stunde eine Pause von etwa 15 Minuten.

Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin.