Examples of using "Passen" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi bunu dinleyin.
Ne zaman sizin için uygun olurdu?
Kot pantolonlar her şeyle gider.
Bu ayakkabılar uymaz.
Bu renkler iyi uymuyor.
- Bu senin ilgini çeker mi?
- Bu hoşuna gider mi?
Bu ayakkabılar ayaklarıma uyuyor.
- Tom'un çorapları eşleşmiyor.
- Tom'un çorapları tekir bekir.
Bu ayakkabılar mükemmel şekilde uyuyor.
Arabada herkes için yeterli yer var mı?
Şu renkler birlikte uyum sağlar.
Bu ayakkabılar ayaklarıma uymaz.
bu hareketler bir Müslümana yakışır mı?
Tom biz uyumlu değiliz diyor.
- Aklını başına al.
- Başına dikkat et.
- Dikkat et, kafanı çarpma.
- Dikkat et, kafana gelmesin.
Bunun uyacağını düşünüyor musun?
Otobüste 30 kişi var.
Ne söylediğine dikkat et.
Tom ve Mary iyi bir eştirler.
Bu iki parça birbirine uyuyor.
Cezalar suça uymalıdır.
Bu kravat ve o ceket birlikte iyi gider.
Balık ve kırmızı şarap birlikte gitmez.
Bay ve Bayan Smith iyi bir eştir.
Öğle yemeğinden sonrası senin için uygun mu?
Saat iki iyi olurdu.
Araba park yerine uyacak.
Halılar perdeler için iyi bir eşleşmedir.
Bu sınıf sadece otuz öğrenci alabilir.
O ayakkabılar bu takım elbiseyle gitmez.
Tom ve Mary birbirleri için uygun görünüyorlar.
Bu iki parça birbirine uymuyor.
Siz birbirinize uygun değilsiniz dediler.
Tom ve ben çocuklarınıza sırayla bakacağız.
Şöyle düşünüyorduk: "Kanalizasyonu gözetliyorlar."
Ceketin ve kravatın uymuyor.
Sekiz adamın gözleri var.
Dikkat ediyor musun?
Üşütmemek için dikkatli ol.
O, kafana takamayacağın kadar çok küçük.
Koşullar doğru olmalı. Hava durumu şu anda biraz sakin.
Yanak keseleri, vücut ağırlığının yüzde onuna kadar taşır.
Bunu dene. Bu sana uymalı.
Renk, doku, desen ve deri eşleştirebiliyorlar. Çok güzel.
Bu şeyleri giyemem. Bana uymuyorlar.
Şimdi dikkat et.
Bu ayakkabıları dene ve sana uygun olup olmadığını gör.
Onlar iyi-uyumlu bir çift değil.
Bu kravatın o gömlekle muhteşem uyacağını düşünüyorum.
Onun elbisesinin ve ayakkabısının renkleri birlikte iyi gidiyor.
- Adımına dikkat et.
- Dikkatli ol.
Bu merdivenler çok kaygan, bu yüzden lütfen dikkatli ol.
Bu ayakkabılar bana uymuyor.
Bu siste birbirimizi kaybetmemeye çalışalım.
Çorapların eşleşmiyor.
Bu kitap cebimde gitmek için çok büyük.
Tom geçen yıl aldığı pantolona güçlükle sığabildi.
Meşaleye dikkat etsem iyi olur. İçinde barut olabilir.
Kanepedeki minderler koltuklardakilerle eşleşmiyor.
Bu gece saat onda seni görmem uygun.
Bence onlar mükemmel bir çift.
Öğleden sonra 6'da gelsem sizin için uygun mu?
Viski çayla çok iyi gider.
Üşütmemek için dikkatli ol.
Tek yönlü bir caddede ters yönde sürmemeye dikkat edin.
Dikkatini vermiyorsun bile.
- Akvaryumunda kaç balık bakabiliyorsun?
- Akvaryumunda kaç balık bakabilirsin?
Adımını attığın yere dikkat et.
- Yola bak.
- Dikkatinizi yola verin.
Bagajını izle.
- Kendine dikkat et.
- Kendine iyi bak.
Tom'a göz kulak ol.
Günümüzde çocuklarımızın kendi başlarına karar almalarını istiyoruz ama o kararların hoşumuza gitmesini umut ediyoruz.
Yayalara dikkat edin.
- Kutunun altını üstüne getirmemeye dikkat et.
- Kutuyu ters koymamaya dikkat et.
Ne yaptığına dikkat et.
Kendini incitmemeye dikkat et.
Köpeğin kuyruğuna basmamak için dikkatli ol.
Lütfen kendine iyi bak.
Dikkat et de, güverteden düşme.
Benim için çocuklara dikkat edin.
8:30 sizin için uygun olur mu?
Lütfen ben yokken kedilerime bak.
Köpeğin kaçmayacağından emin ol.