Examples of using "Einwanderer" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un ebeveynleri göçmen.
Yasadışı göçmenlerin onları isteyen vatandaşlardan iş aldığı doğru mu?
Çin'den gelen zengin göçmenler, Vancouver'daki evler için yüksek fiyatlarla ödeme yapmaktan mutlular.
Ben sadece İngilizceyi, onu ana dili olarak konuşanlardan korumaya çalışan bir göçmenim.
Göçmen sayısı 19.yy'da hızla arttı.