1. Home
  2. Translation in context
  3. German-Turkish
  4. Drohen

Translation of "Drohen" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Drohen" in a sentence and their turkish translations:

- Es besteht kein Bedarf für Drohungen.
- Du brauchst mir nicht zu drohen.
- Sie brauchen mir nicht zu drohen.

Tehdide hiç gerek yok.

- Drohst du mir etwa?
- Drohen Sie mir etwa?

Gerçekten beni tehdit mi ediyorsun?

- Drohst du mir?
- Drohen Sie mir?
- Droht ihr mir?

- Beni tehdit mi ediyorsun?
- Beni tehdit mi ediyorsunuz?

Mir zu drohen nützt nichts. Ich werde nichts sagen.

Beni tehdit etmenin anlamı yok. Ben sana hâlâ bir şey söylemeyeceğim.

Volkswagen drohen Strafen von bis zu 18 Milliarden Dollar.

Volkswagen 18 milyar dolara kadar para cezasına çarptırılabilir.

Es ist nutzlos, mir zu drohen, ich werde nichts sagen.

Beni tehdit etme. Hiçbir şey söylemeyeceğim.