Examples of using "Besteht" in a sentence and their turkish translations:
Asprin neyden oluşur?
Umut var.
Bu neden yapılmış?
Asfalt neyden yapılır?
Almanya on altı eyaletten oluşur.
yoksa imkanı yok çıkıcak
Farklılıklar nelerdir?
Nedensel bir bağlantı yok.
Kömür çoğunlukla karbondan oluşur.
Bir takım on bir kişiden oluşur.
- Tren on beş vagondan oluşmuştu.
- Tren on beş vagondan oluşuyor.
Bu romanda üç bölüm vardır.
Bu trenin yedi tane vagondan oluşur.
bir çok odadan oluşuyor tabi
Köprü ahşaptan yapılmıştır.
Baca tuğladan yapılır.
Onların işi arabaları yıkamaktır.
Bir molekül atomlardan yapılmıştır.
Bir ihtimal daha var.
Bu kutu, kağıttan yapılmıştır.
Bu düzenleme sadece geçici.
Bu çanta deriden yapılmıştır.
Bu kupa altından yapılmıştır.
- Amerika 50 eyaletten oluşmaktadır.
- Amerika'da 50 eyalet vardır.
Kale acil onarım ihtiyacı içindedir.
Bu kale ahşaptan yapılmıştır.
Bunun neyden yapıldığını bilmiyorum.
Kalp kastan oluşur.
Sizin için hâlâ bir ümit olabilir.
- Bu teklif sadece sınırlı bir süre için geçerli.
- Bu öneri yalnızca sınırlı bir süre için geçerlidir.
- Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir.
'A' demekte diretiyor
Hiçbir başarı umudu yok.
Endişe için bir neden yok.
Bir futbol takımı on bir kişiden oluşur.
- Komite on iki üyeden oluşuyor.
- Komite on iki üyeden oluşmaktadır.
Bu batıl inanç onların arasında hala devam ediyor.
Komite on beş kişiden oluşur.
Heyet, beş üyeden oluşuyor.
Komite dört üyeden oluşur.
Komite on üyeden oluşmaktadır.
Su oksijen ve hidrojenden oluşur.
Bir dakika altmış saniyeden oluşur.
Bira % 90 su içerir.
Endonezya'nın kaç tane adası var?
Çalışma grubum on kişiden oluşuyor.
Bu heykel som altından yapılmış.
O mayoda sadece kimyasallar var.
Bu cümle kırk beş harften kurulmuştur.
Onun hakkında bir skandal var.
Tehlike yok.
Belki de sizin için hala umut vardır.
Hakkında sinirlenecek bir şey yok.
Katılmak bütün üyeler için zorunludur.
- Panik yapmaya gerek... henüz yok.
- Panik yapmak için hiçbir neden yok...henüz.
- Paniğe gerek yok.
- Panik yapmak için hiçbir neden yok.
Amonyağın molekülü dört atomdan oluşur.
Su hidrojen ve oksijen içerir.
Bu kazak saf yünden yapılmış.
Bu trenin yedi tane vagonu var.
Kitap otuz bölümden oluşuyor.
Hiç sorun yok.
Tren yedi vagondan oluşmuştur.
Masa tuzu sodyum ve klor atomlarından oluşur.
Bay Johnson teorisinde ısrar ediyor.
Bu konuda hiçbir seçenek yoktur.
Bu kitap üç bölümden oluşur.
Bu teori üç kısımdan oluşur.
Bu sınıf otuz beş tane öğrenciden oluşur.
Kan vericiye acil bir ihtiyaç vardır.
Bağışlara acil bir ihtiyaç vardır.
Su içmeye acilen bir ihtiyaç vardır.
Bu kitap serisi kırk sekiz ciltten oluşuyor.
Tom benimle gelmekte ısrar ediyor.
Bu lavabo paslanmaz çelikten yapılır.
Park sayısız ağaçtan oluşmakta.
İnsan vücudunun yüzde 70'i sudur.
Hava ağırlıklı olarak nitrojen ve oksijenden oluşur.
Bir insan vücudu sayısız miktarda hücreden oluşur.
Tasarının geçme ihtimali yoktur.
Grup toplam 50 öğrenciden oluşmaktadır.
Onun hiçbir iyileşme umudu yok.
İnsan vücudunun yüzde 70'i sudur.
Onun dürüstlüğü hakkında hiç şüphe yoktur.
Onların işi patatesleri kızartmak.
Bu cümle kaç kelime içeriyor?
Futbol takımında kaç oyuncu vardır?
Bir on yılda kaç tane yıl var?
Tom'u korumak benim görevim.
Mary'nin sınavı geçeceğini umuyorum.
Yeryüzü deniz ve karadan oluşur.