Examples of using "Diskutieren" in a sentence and their turkish translations:
Görüşmemize izin ver.
Onlar sorunu tartışıyorlar.
Bunu tartışmak ister misin?
Onu hâlâ tartışıyoruz.
Bazıları tartışmak istemedi.
Meseleyi burada tartışalım.
Bunu tartışmak istemiyorum.
Onu şimdi tartışalım.
Neden bunu bile tartışıyoruz?
Onun hakkında tartışmanın faydası yok.
Sorunu yarın tartışacaklar.
Bunun hakkında konuşalım.
Onlarla sorunu tartışacağız.
Konu hakkında birbirlerimizle tartışalım.
Onunla tartışmanın faydası yok.
Benim önerilerimden bazılarını tartışmak istiyorum.
Seninle tartışmak faydasız.
Bir sarhoşu ikna edemezsin.
Ne tartışılması gerekiyor?
Tom'un isteğini tartışmamız gerektiğini düşündüm.
O konu tartışılmaya değer.
Bu konuyu toplantıda tartışacağız.
Bunu bir kulüpte konuşmamamız gerekir.
Tom ve Mary şimdi sorunu tartışıyoruz.
şu an Ayasofya'yı tartışmayı bırakın Ayasofya yoktu bile
Sorunu tartışmayı reddediyorum.
Hâlâ onu tartışacak yeterli zamanımız var.
Tartışmamız gereken bir şey daha var.
Üç saat o konuyu tartışmamız için çok kısa.
Kabine krizi görüşmek üzere bugün buluşuyor.
Tartışmak faydasız.
Tom, Mary'den konuyu John'la tartışmamasını rica etti.
Tom Mary'den konuyu başka biriyle tartışmamasını rica etti.
Din ve siyasetle ilgili tartışmadan kaçınsan iyi olur.
Bu sorun çok basit, bu yüzden neredeyse tartışmaya değmez.
Bunun bizim tartıştığımız konu ile ilgisi yok.
kanala abone olmayı da unutmayın kendinize iyi bakın görüşmek üzere...
Seninle tartışacak zamanım yok; yemek hazırlıyorum.
Onu şimdi tartışmak yersiz olurdu.
Susan her zaman haksız değildir. Sadece bazen canı aptallarla tartışmak istemez.
Kaplıcalarda bir bardak şarap içerken bunu görüşelim.