Examples of using "Dieselbe" in a sentence and their turkish translations:
Biz aynı okula giderdik.
Ve onun zamanıyla bizim zamanımız aynı olsun
- Her gün aynı bok.
- Her gün aynı terane.
Aynı dili konuşmuyoruz.
Tom'a aynı soruyu sordum.
- Biz aynı okula gideriz.
- Aynı okula gidiyoruz.
Tom Mary'nin gittiği aynı okula gidiyor.
Hiçbir iki sözcük anlam bakımından aynı değildir.
Tom bana her gün aynı soruyu soruyor.
Aynı soruyu tekrar sorabilirim.
Biz aynı kiliseye gittik.
Ben aynı soruyu kendime sordum.
Hintçe ve Urduca bir dildir.
Neyse... Bunun için yine
Tom benim gittiğim aynı okula gitti.
Tom Mary'nin gittiği aynı okula gitti.
Tom Mary ile aynı üniversiteye gitmek istedi.
''Evet evet,'' dedi Albert Einstein, ''tam olarak aynısı.''
Kadın ve erkek aynı ortama giremiyor
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
- Bir insan aynı hatayı iki kez yapmaz.
Erkek kardeşim benim gittiğim aynı okula gidiyor.
Hem Tom hem de Mary aynı okula gittiler.
Tom bütün yıl aynı pantolonu giydi.
Bu, kaybettiğime benzer bir saat.
Ne yazık ki aynı dili konuşmuyoruz.
Yarın aynı zamanda beni uyandırabilir misin?
bir yıl önce aynı öğrencilere yaptığınız sınavın
Tom ve Mary'nin aynı okula gittiğini düşünüyor musun?
O nazikçe onun elini kaldırdı ve onu öptü.
Tom her akşam aynı saatte yatar.
Tom, Mary, John ve Alice aynı sınıfta.
herkes güldü geçti. durum peki hala aynı mı?
Ben Tom'un gitmeyi planladığı aynı okula gitmek istiyorum.
Bazen anlaşmak için aynı dili konuşmak gerekmez.
Tom aynı soruyu tekrar tekrar sordu fakat asla bir cevap almadı.
İki kişi aynı siyasi davayı paylaşınca çift olmak daha kolay.
O, benim sahip olduğum aynı kameraya sahiptir.
Ben eskiden olduğum gibi değilim.
Bazen birbirimizi anlamak için aynı dili konuşmak zorunda değilsindir.
Bu sabah uyananla dün akşam uyuyan aynı kişi değil.
Satrançta tahta üzerinde aynı konum üç kez oluşursa oyun berabere biter.
Mike ve Tom aynı sınıftalar.