Examples of using "Daniel" in a sentence and their turkish translations:
Dan seni gözleyecek.
Daniel Webster'da oradaydı.
Virginia'ya, Daniel'e teşekkürler.
Dan kilisede tutuklandı.
Daniel polise teşekkür etti.
Daniel bir palyaço gibi giyinmiş olarak doğum günü partisine geldi.
Müdür Dan'ı hücre hapsine geri gönderdi.
Dan ve Linda yıkık bir dairede yaşadı.
Dan bir cinayet işlemekle suçlandı.
Daniel Gabriel Fahrenheit, 1686 yılında Danzig'de doğdu.
Dan, Macarcayı diğer bütün dillerden daha çok seviyor.
- Wow, onu son gördüğümden beri Daniel çok kilo aldı.
- Vay be, Daniel'ı son gördüğümden bu yana çok kilo almış.